Amaç: Kranioplasti, kraniektomi sonrası oluşan defektin çeşitli materyaller ile kapatılması işlemidir. Bu işlemin kraniektomi sonrası fibröz skarın oluşturduğu yapışıklıklar nedeniyle bazı komplikasyonları vardır. Bu komplikasyonlar arasında dura hasarı sonucu BOS fistülü ve parankim hasarı sonucu, kontüzyo ve serebral hematom yer almaktadır. Dichroa febrifuga'dan elde edilen düşük molekül ağırlıklı bir molekül olan halofuginon, tip 1 kolajen sentezini ve TGF-β sinyal yolunu inhibe ederek antifibrotik ve anti-inflamatuar özellikler göstermiştir. Bu çalışmanın amacı, halofuginonun kraniyektomi sonrası fibrotik doku oluşumu üzerindeki etkilerini bir sıçan modelinde araştırmaktır.
Greç ve Yöntem: 20 erkek Wistar sıçana bilateral frontoparietal kraniektomi uygulandı ve iki gruba ayrıldı: serum fizyolojik ile tedavi edilen kontrol grubu ve ameliyat sonrası bir hafta boyunca oral halofuginon (1 mg/kg/gün) alan halofuginon grubu. 30 gün sonra, dura mater kalınlığı, epidural fibrozis, araknoid tutulumu ve kemik rejenerasyonunu değerlendirmek için histopatolojik ve ultrastrüktürel analizler yapıldı.
Bulgular: Sonuçlar halofuginonun dura mater kalınlığını (19.3 ± 6.51 μm'ye karşı kontrollerde 51.29 ± 14.3 μm, p < 0.05) ve epidural fibrozis derecelerini önemli ölçüde azalttığını ve halofuginon grubunda daha az araknoid yapışıklık gözlendiğini gösterdi (p < 0.05). Elektron mikroskobu, halofuginon ile tedavi edilen sıçanlarda daha az aktif fibroblast ve daha ince, dağınık kolajen lifleri ortaya çıkardı, bu da fibroblast aktivitesinin ve kolajen üretiminin inhibisyonunu düşündürdü. Gruplar arasında kemik rejenerasyonunda anlamlı bir fark gözlenmedi.
Sonuç: Bu bulgular, halofuginonun kraniyektomi bölgelerinde fibrotik doku oluşumunu, potansiyel olarak kolajen sentezini ve enflamatuar yanıtları baskılayarak etkili bir şekilde azalttığını göstermektedir. Ameliyat sonrası fibrozisi önlemede klinik uygulamalarını araştırmak için daha fazla çalışma yapılması gerekmektedir.
Background: Cranioplasty is the process of closing the defect after craniectomy with various materials. This procedure has some complications due to the adhesions formed by the fibrous scar after craniectomy. These complications include CSF fistula as a result of dura damage and cerebral hematoma from contusion to cerebral hematoma as a result of parenchymal damage, which can have very serious consequences. Halofuginone, a low molecular weight molecule derived from Dichroa febrifuga, has demonstrated antifibrotic and anti-inflammatory properties by inhibiting type 1 collagen synthesis and the TGF-β signaling pathway. This study aimed to investigate the effects of halofuginone on fibrotic tissue formation following craniectomy in a rat model.
Methods: Twenty male Wistar rats underwent bilateral frontoparietal craniectomies and were divided into two groups: a control group treated with saline and a halofuginone group receiving oral halofuginone (1 mg/kg/day) for one week post-surgery. After 30 days, histopathological and ultrastructural analyses were performed to evaluate dura mater thickness, epidural fibrosis, arachnoid involvement, and bone regeneration.
Results: Results showed that halofuginone significantly reduced dura mater thickness (19.3 ± 6.51 μm vs. 51.29 ± 14.3 μm in controls, p < 0.05) and epidural fibrosis grades, with fewer arachnoid adhesions observed in the halofuginone group (p < 0.05). Electron microscopy revealed less active fibroblasts and thinner, disorganized collagen fibers in the halofuginone-treated rats, suggesting inhibition of fibroblast activity and collagen production. No significant difference in bone regeneration was observed between the groups.
Conclusions: These findings indicate that halofuginone effectively reduces fibrotic tissue formation at craniectomy sites, potentially by suppressing collagen synthesis and inflammatory responses. Further studies are warranted to explore its clinical applications in preventing postoperative fibrosis.