AMAÇ
Bu çalışmada, sıçanlarda oluşturulan deneysel duodenum perforasyonunda klasik cerrahi teknikler ile adezyon bariyerleri olan DuraSeal ya da fibrin yapıştırıcıyla yapılan dikişsiz onarım tekniklerinin karşılaştırılması amaçlandı.
GEREÇ VE YÖNTEM
Kırk adet yetişkin, ağırlıkları 250-300 g arasında olan, dişi Wistar Albino sıçan rastgele dört adet eşit gruba ayrıldı. Primer onarım grubu, primer onarım ve omentoplasti grubu, fibrin yapıştırıcı uygulanan grup ve DuraSeal uygulanan grup. Doku iyileşmesini değerlendirmek amacıyla patlama basıncı, doku hidroksiprolin seviyesi ve histopatolojik inceleme parametre olarak kullanıldı.
BULGULAR
Primer onarım, primer onarım ve omentoplasti gruplarının patlama basıncı değerleri fibrin yapıştırıcı ve DuraSeal grubu patlama basıncı değerlerine göre anlamlı olarak yüksekti (p<0,001). Biyokimyasal ve histolojik parametreler açısından tüm gruplar arasında anlamlı farklılık yoktu.
SONUÇ
Değerlendirdiğimiz dikişsiz onarım tekniklerinin konvansiyonel onarım tekniklerine üstün etkilerinin olmadığını gözlemledik. Dikişsiz onarım gruplarının sonuçları benzerdi. DuraSeal, fibrin yapıştırıcı gibi dikişsiz onarım alanında alternatif olabilir. Bu çıkarım farklı yara iyileşmesi belirteçleri ve farklı yöntemlerle planlanmış çalışmalarla desteklenmelidir.
BACKGROUND
The purpose of the study was to compare classical primary suture repair and sutureless repair with fibrin glue or DuraSeal adhesion barrier for the closure of duodenal perforation in rats.
METHODS
Forty adult female Wistar Albino rats weighing between 250-300g were randomly divided into four equal groups. Primary repair, primary repair and omentoplasty, or application of fibrin glue or DuraSeal adhesion barrier was performed in each of the four groups, respectively. The bursting pressure, tissue hydroxyproline levels and histopathology were evaluated.
RESULTS
Bursting pressure values of the primary repair and primary repair and omentoplasty groups were significantly higher than in the fibrin glue and DuraSeal groups (p<0.001). There were no significant differences between the experimental groups regarding hydroxyproline levels and histological parameters.
CONCLUSION
The sutureless methods (Fibrin glue, DuraSeal) have no superior effects when compared with the conventional repair techniques. We observed similar results between the sutureless repair groups; thus, DuraSeal can be considered an alternative to fibrin glue for this purpose. This suggestion must be supported with new studies, however, which would be planned with other wound healing markers and different designs.