AMAÇ: Doğumsal brakiyal pleksus felci’nde (DBPF) glenohumeral displaziyi engellemek içn botulinum toksini uygulanabilir ve bu sayede eklemin doğal büyümesi sağlanabilir. Tekrarlayıcı uygulamalar kasta atrofi yapabilir ve bunun işlevsel etkileri belirsizdir. Bu çalışmanın amacı, tendon transferi öncesi iki kez botulinum toksini enjeksiyonu yapılan kaslar ile enjeksiyon yapılmayan kasları mikroyapı ve işlev açısından karşılaştırmaktır.
GEREÇ VE YÖNTEM: Ocak 2013 ile Aralık 2015 arasında DBPF’ye yönelik omuza tendon transferi yapılan hastalar çalışmaya dahil edilmiştir. Latis-simus dorsi ve teres majör kasları humerusa standart yöntem ile transfer edilmiştir. Hastalar ameliyat öncesinde uygulanmış olan botulinum toksini durumuna göre ikiye ayrılmıştır. Grup 1’e toksin uygulanmamışken Grup 2’ye toksin uygulanmıştır. Her hasta için ortalama latissimus dorsi miyosit kalınlığı (LDMK) elektron mikroskopi için ölçülmüştür. Ameliyat öncesi ve sonrasındaki etkin omuz abdüksiyonu, fleksiyonu, dış ve iç rotasyonu ve Mallet skorları goniometre ile ölçülmüştür.
BULGULAR: On dört hasta (grup başı yedi hasta) değerlendirilmiştir. Beş hasta kızdır ve dokuz hasta erkektir. Ortalama LDMK gruplar arası anlamlı farklılık göstermemiştir (p>0.05). Transfer sonrası her iki grupta da, toksin uygulamasından bağımsız olarak, omuz abdüksiyonu, fleksiyonu ve dış rotasyonu anlamlı olarak iyileşmiştir (p<0.05). Grup 2’de iç rotasyon anlamlı olarak azalmıştır (p<0.05). Mallet skoru her iki grupta da, toksin uygu-lamasından bağımsız olarak artmıştır ancak anlamlı artış saptanmamıştır (p>0.05).
TARTIŞMA: Latissimus dorsi ve teres majör kaslarına iki kez uygulanan botulinum toksin enjeksiyonu glenohumeral displaziyi engellemiştir ve geç dönemde, kasta kalıcı atrofiye ve işlev kaybına yol açmamıştır. Bu uygulama ile iç rotasyon kontraktürü ortadan kaldırılarak üst ekstremite işlevleri iyileştirilmiştir.
BACKGROUND: In brachial plexus birth palsy (BPBP), botulinum toxin may be utilized to prevent glenohumeral dysplasia and to maintain the stable growth of the glenohumeral joint. Repeated injections may cause muscular atrophy and their functional effects are uncertain. The aim of this study was to compare the microstructure and the function of the muscles that received two injections before transfer with the muscles that were not injected.
METHODS: BPBP patients that were operated between January 2013 and December 2015 were included in the study. Latissimus dorsi and teres major muscles were transferred to humerus in standard fashion. Patients were divided in two groups according to bo-tulinum toxin status. Group 1 was toxin negative whereas Group 2 was toxin positive. For each patient, mean latissimus dorsi myocyte thickness (LDMT) was measured with electron microscopy and pre-operative and post-operative active shoulder abduction, flexion, external and internal rotation, and Mallet scores were evaluated with goniometry.
RESULTS: Fourteen patients (seven patients per group) were evaluated. Five patients were female whereas nine were male. Mean LDMT was not affected significantly (p>0.05). The operation improved shoulder abduction, flexion, and external rotation significantly (p<0.05), independent of the toxin status. The internal rotation decreased significantly only in Group 2 (p<0.05). The Mallet score increased in both groups, but it was not significant (p>0.05), independent of the toxin status.
CONCLUSION: Botulinum toxin that was applied twice prevented glenohumeral dysplasia and it did not cause permanent latissimus dorsi muscle atropy and function loss in late period. It augmented upper extremity functions by alleviating internal rotation contracture.