p-ISSN: 1306-696x | e-ISSN: 1307-7945
Cilt : 30 Sayı : 12 Yıl : 2024

Hızlı Arama

SCImago Journal & Country Rank
Maksillofasiyal ve servikal bölgelerde savaşa bağlı yaralanmaların analizi ve operasyonel saha hastanesindeki deneyimler [Ulus Travma Acil Cerrahi Derg]
Ulus Travma Acil Cerrahi Derg. 2018; 24(1): 56-60 | DOI: 10.5505/tjtes.2017.75333

Maksillofasiyal ve servikal bölgelerde savaşa bağlı yaralanmaların analizi ve operasyonel saha hastanesindeki deneyimler

Mehmet Burak Aşık1, Sinan Akay2, Sami Eksert3
1Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi, KBB ve Baş-Boyun Cerrahisi Kliniği, Ankara
2Dr. Aşkım Tüfekçi Devlet Hastanesi, Radyoloji Kliniği, Adana
3Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği, Ankara

AMAÇ: Savaşın değişen şartları ile maksillofasiyal yaralanmalar daha sık görülmeye başlandı. Özellikle kentsel alanlarda, el yapımı patlayıcı gibi yüksek enerjili patlayıcı cihazlar, uzun namlulu silahların yanında sıklıkla kullanılmaktadır. Travma hastasına zamanında tıbbi ve doğru tepki verebilmek için travma puanlama sistemleri ve çok disiplinli yaklaşım kullanılması önemlidir. Bu çalışmada, uzun namlulu silahlar ya da yüksek enerjili patlayıcı cihazlar tarafından oluşan yaralanmalar arasında Askeri Yaralanma Ölçeği (MCIS) ve Askeri İşlevsellik Arızası Ölçeği (MFIS) karşılaştırıldı ve operasyonel saha hastanesinin deneyimleri paylaşıldı.
GEREÇ VE YÖNTEM: 27 Temmuz 2015 ile 22 Temmuz 2016 tarihleri arasında uzun namlulu silah (LBW) ve yüksek enerjili patlayıcılardan (HEED) kaynaklı maksillofasiyal ve servikal yaralanmaları sebebi ile operasyon hastanesine başvuran 84 hastanın tıbbi verileri gözden geçirildi. Tüm hastalar için MCIS ve MFIS skorları hesaplandı ve nitelikli hastaların kayıtları Glasgow Koma Ölçeği (GKS) skorları ve hasar alanları için değerlendirildi. Hastalar yaralanmaya neden olan cihaza/silaha göre iki gruba ayrıldı: I. grup LBW ve II. gruptaki HEED olarak belirlendi.
BULGULAR: Hastaların tümü erkekti ve yaş ortalaması 28.75 idi (20–58). Ortalama GKS skoru 13.4 iken, 16 hastada (%19) 15’ten düşüktü. LBW ve HEED grupları arasında MCIS skorlarında istatistiksel olarak anlamlı farklılık yoktu (p=0.206). Ek olarak LBW ve HEED grupları arasında MFIS skorlarında istatistiksel olarak anlamlı farklılık yoktu (p=0.238).
TARTIŞMA: Maksillofasiyal ve servikal bölge yaralanmaları, çoğunlukla kentsel alanlarda bulunan modern çatışmalara daha çok girmeye başlamıştır. Yüksek enerjili patlayıcı cihazların yol açtığı yaralanmalar, maksillofasiyal alanda uzun namlulu silahların neden olduğu yaralanmalar kadar morbid ve ölümcüldür. Hızlı ve kapsamlı müdahale, hayat kurtarıcıdır ve hastanın ileri travma tedavisine yardımcı olur.

Anahtar Kelimeler: Maksillofasyal travma, travma, travma skorlama sistemi; yüksek enerjili patlayıcılar.

Analyses of combat-related injuries to the maxillofacial and cervical regions and experiences in an operational field hospital

Mehmet Burak Aşık1, Sinan Akay2, Sami Eksert3
1Department of Otolaryngology and Head& Neck Surgery, Gülhane Training and Research Hospital, Ankara-Turkey
2Department of Radiology, Dr. Aşkım Tüfekçi State Hospital, Adana-Turkey
3Department of Anesthesiology and Reanimation, Gülhane Research and Training Hospital, Ankara-Turkey

BACKGROUND: With the changing conditions of war, maxillofacial injuries are observed more frequently. Particularly in urban areas, high-energy explosive devices (HEEDs), such as improvised explosive devices, are often used alongside long-barreled weapons (LBWs). It is important to use trauma scoring systems and a multidisciplinary approach for medically and accurately responding to the trauma patient in a timely manner. This study aimed to compare the Military Combat Injury Scale (MCIS) and Military Functional Incapacity Scale (MFIS) between injuries sustained by LBWs or HEEDs and to share experiences of an operational field hospital.
METHODS: Medical data of 84 patients admitted to an operational field hospital with maxillofacial and cervical injuries sustained by LBWs and HEEDs between July 27, 2015, and July 22, 2016 were reviewed. MCIS and MFIS scores were calculated for all patients; records of the qualifying patients were studied for the Glasgow Coma Scale (GCS) scores and injury sites. The patients were divided into two groups according to the device/weapon causing the injury: injuries sustained by LBWs in group I and those sustained by HEEDs in group II.
RESULTS: All patients were males, with a mean age of 28.75 (range 20–58) years. The average GCS score was 13.4, but it was lower than 15 in 16 (19%) of the patients. There was no statistically significant difference in MCIS scores between the LBW and HEED groups (p=0.206). In addition, there was no statistically significant difference in MFIS scores between the LBW and HEED groups (p=0.238).
CONCLUSION: Maxillofacial and cervical region injuries are increasing in modern conflicts that are usually located in urban areas. Injuries sustained by HEEDs as well as those sustained by LBWs in the maxillofacial area are morbid and mortal. Rapid and comprehensive intervention is life-saving and helping the patient to further trauma treatment.

Keywords: High-energy explosive device, maxillofacial trauma, trauma; trauma scoring system.

Sorumlu Yazar: Mehmet Burak Aşık, Türkiye
Makale Dili: İngilizce
×
APA
NLM
AMA
MLA
Chicago
Kopyalandı!
ATIF KOPYALA