AMAÇ
Bu çalışmanın amacı, hayvan modelinde karın duvarı defektlerinin polipropilen yama ile tamirinden sonra oluşan adezyon formasyonu, fibrozis ve enflamasyon üzerine okside rejenere selüloz, polietilen glikol ve hylan G-F 20’nin etkilerini araştırmaktır.
GEREÇ VE YÖNTEM
Kırk sıçan dört gruba ayrıldı ve karın duvarı defekti oluşturuldu. Defektler sırası ile grup I, II, III ve IV olacak şekilde; sadece polipropilen yama (kontrol grubu), polipropilen yama ve adezyon bariyeri olarak hylan G-F 20, polipropilen yama ve adezyon bariyeri olarak okside rejenere selüloz, polipropilen yama ve adezyon bariyeri olarak polietilen glikol kullanılarak onarıldı. Sıçanlar 14. günde öldürüldü.
BULGULAR
Makroskopik adezyon açısından karşılaştırıldıklarında kontrol gurubu ile adezyon bariyeri kullanan gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu. Kontrol grubunda ileri derecede fibroblast proliferasyonu ve polietilen glikol grubunda hafif fibroblast proliferasyonu görüldü.
SONUÇ
Polietilen glikol etkili bir adezyon bariyeridir. Son dönemde laparoskopik cerrrahi birçok alanda standart metot haline gelmiştir. Polietilen glikol laparoskopik düzeneği sayesinde hasarlı yüzey üzerine uygulama kolaylılığı sağlamaktadır.
BACKGROUND
The aim of this study was to investigate the impact of oxidized generated cellulose, polyethylene glycol and hylan G-F 20 on adhesion formation, fibrosis and inflammation after repair of abdominal wall defect with polypropylene mesh in an animal model.
METHODS
Forty rats were divided into four groups and abdominal wall defect was established. The defect was repaired with polypropylene mesh alone (control group), polypropylene mesh and hylan G-F 20 as adhesion barrier, polypropylene mesh and oxidized generated cellulose as adhesion barrier, or polypropylene mesh and polyethylene glycol as adhesion barrier in Groups I, II, III, and IV, respectively. Rats were sacrificed on the 14th day in all groups.
RESULTS
A comparison of the groups in terms of macroscopic adhesion scores revealed statistically significant differences between the groups using an adhesion barrier and the control group. Severe fibroblast proliferation was seen in the control group and mild fibroblast proliferation was seen in polyethylene glycol group.
CONCLUSION
Polyethylene glycol is an effective adhesion prevention barrier. Laparoscopic surgery has become the standard method in most of the surgical field. With its laparoscopic apparatus, polyethylene glycol allows easy application on the damaged surface.