p-ISSN: 1306-696x | e-ISSN: 1307-7945
Volume : 31 Issue : 12 Year : 2025

Quick Search

Scopus CiteScore SCImago Journal & Country Rank
Comparison of autologous and custom-made titanium cranioplasty following decompressive craniectomy for traumatic brain injury: A 7-year clinical experience [Ulus Travma Acil Cerrahi Derg]
Ulus Travma Acil Cerrahi Derg. 2025; 31(12): 1182-1191 | DOI: 10.14744/tjtes.2025.20673

Comparison of autologous and custom-made titanium cranioplasty following decompressive craniectomy for traumatic brain injury: A 7-year clinical experience

Sait Kayhan1, Şahin Kırmızıgöz2, Özkan Tehli1, Ecma Yılmaz3, Fatma Özge Kayhan Koçak4
1Department of Neurosurgery, Gülhane Training and Research Hospital, The University of Health Sciences, Ankara-Türkiye
2Department of Neurosurgery, Gaziantep City Hospital, Gaziantep-Türkiye
3The University of Health Sciences, Gülhane Faculty of Medicine, Ankara-Türkiye
4Division of Geriatrics, Department of Internal Medicine, Ege University Hospital, İzmir-Türkiye

BACKGROUND: Traumatic brain injury (TBI) is one of the common reasons for decompressive craniectomy (DC). The management of DC must include cranioplasty procedures. Although both procedures may cause several complications, postoperative outcomes are of greater concern for patients. The timing of cranioplasty (CP) and the type of CP material are the main parameters evaluated retrospectively in this report in terms of their impact on postoperative complications and cosmetic results.
METHODS: A total of 47 patients who underwent autologous cranioplasty (n=22) or custom-made titanium cranioplasty (n=25) due to TBI between January 2017 and January 2024 in our department were retrospectively analyzed. The groups were compared in terms of demographic characteristics, complication rates, and operative parameters. Cosmetic results and one-year mortality rates were also reported. The Odom criteria were used for the assessment of cosmetic results.
RESULTS: Baseline characteristics and overall complication rates did not differ significantly between the groups. Blood loss was significantly lower in titanium cranioplasty compared to autologous cranioplasty (126.2±47.9 ml vs. 215.5±35.6 ml, p<0.001). The highest complication rate was observed in cranioplasties performed 3–6 months after DC. In the early period (<3 months), autologous grafts were associated with significantly more complications than titanium (5/7 vs. 0/7, p=0.021). Cosmetic outcomes were significantly better with titanium, while timing had no effect on cosmetic results. One-year mortality rates were similar between the groups.
CONCLUSION: The timing of cranioplasty and the type of cranioplasty material may influence postoperative outcomes in patients with TBI. Titanium plates could be a preferable option for early cranioplasty if autologous bone cannot be used for reconstruction, whereas late cranioplasty appears to be associated with fewer complications overall. Further studies are needed to support these findings.

Keywords: 3D implant, titanium, cranioplasty, traumatic brain injury, decompressive craniectomy.


Travmatik beyin hasarında dekompresif kraniyektomi sonrası otolog ve özel yapım titanyum kraniyoplastinin karşılaştırılması: 7 yıllık klinik deneyim

Sait Kayhan1, Şahin Kırmızıgöz2, Özkan Tehli1, Ecma Yılmaz3, Fatma Özge Kayhan Koçak4
1Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalı, Ankara
2Gaziantep Şehir Hastanesi, Beyin ve Sinir Cerrahisi Kliniği, Gaziantep
3Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Gülhane Tıp Fakültesi, Ankara
4Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı, Geriatri Bilim Dalı, İzmir

AMAÇ: Travmatik beyin hasarı (TBH), dekompresif kraniyektominin (DK) en sık uygulanma sebeplerinden biridir. Dekompresif kraniyektominin yönetimi kraniyoplasti prosedürlerini de içermelidir. Her iki prosedür de çeşitli komplikasyonlara sebep olabilse de, kozmetik sonuçlar gibi kraniyoplasti sonrası postoperatif sonuçlar, hastalar için önem arz etmektedir. Kraniyoplastinin zamanlaması ve kullanılan kraniyoplasti materyali, bu çalışmada kozmetik ve postoperatif sonuçlar adına retrospektif olarak değerlendirilen esas parametrelerdir.
GEREÇ VE YÖNTEM: Ocak 2017 ve Ocak 2024 tarihleri arasında, travmatik beyin hasarı dolayısıyla kliniğimizde otolog kraniyoplasti (n=22) ve özel yapım titanyum kraniyoplasti (n=25) operasyonları geçiren toplam 47 hasta retrospektif olarak analiz edildi. Hastalar demografik özellikleri, komplikasyon oranları ve operasyonel parametreler bazında karşılaştırıldı. Kozmetik sonuçlar ve 1 yıllık mortalite oranları da ayrıca rapor edildi. Kozmetik sonuçların değerlendirilmesinde Odom kriterleri kullanıldı.
BULGULAR: Gruplar arasında, temel özellikler ve genel komplikasyon oranları anlamlı farklılık göstermemiştir. Kan kaybı titanyum kraniyoplastide otolog kraniyoplastiye kıyasla anlamlı olarak daha düşüktür (126.2±47.9 ml ve 215.5±35.6 ml, p<0.001). En yüksek komplikasyon oranı DK'den 3-6 ay sonra yapılan kraniyoplastilerde gözlenmiştir. Erken dönemde (<3 ay), otolog greftler titanyumdan, anlamlı olarak daha fazla komplikasyonla ilişkilendirilmiştir (5/7 ve 0/7, p=0.021). Kozmetik sonuçlar titanyum ile anlamlı derecede daha iyi iken, zamanlamanın kozmetik sonuçlar üzerine etkisi olmamıştır. 1 yıllık mortalite oranları gruplar arasında benzerdir.
SONUÇ: Kraniyoplastinin zamanlaması ve kraniyoplasti materyali TBH hastalarında ameliyat sonrası sonuçları etkileyebilir. Otolog kemik rekonstrüksiyon için kullanılamıyorsa, titanyum plaklar erken kraniyoplastide tercih edilebilir bir seçenek olabilirken, geç kraniyoplasti genel olarak daha az komplikasyonla ilişkili görünmektedir. Bu bulguları desteklemek için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır.

Anahtar Kelimeler: 3D implant, titanyum, kraniyoplasti, travmatik beyin hasarı, dekompresif kraniyektomi.


Corresponding Author: Sait Kayhan, Türkiye
Manuscript Language: English
×
APA
NLM
AMA
MLA
Chicago
Copied!
CITE