BACKGROUND
In this report, the surgical treatment results of distal tibia (pilon) fractures are analyzed radiologically and clinically.
METHODS
Between 2002 and 2009, 32 feet of 31 patients (25 males, 6 females; mean age 46 years; range 17 to 72 years) who were treated surgically for tibial pilon fractures were evaluated. Open reduction and internal fixation were applied to 24 and external fixation to 8 fractures. The patients were evaluated according to the Teeny-Wiss functional ankle score, and overall assessment of reduction was calculated radiographically according to the criteria of Ovadia and Beals.
RESULTS
While excellent results were achieved in 9 (47.4%) type 2, 5 type 1 (26.3%), and 5 (26.3%) type 3 fractures, fair/poor outcomes were obtained in 9 (69.2%) type 3 and in 2 (15.4%) types 1 and 2 fractures each (p<0.015). Compared to the external fixation application, a statistically significantly higher number of excellent and good outcomes were obtained with open reduction internal fixation application (n=3, 15.8% vs n=16, 84.2%, respectively; p<0.05).
CONCLUSION
If the principles of atraumatic soft tissue dissection, anatomic reduction of the joint face, stable fixation, and early mobilization of the patient are complied with in the surgical treatment of pilon fractures, successful results can be achieved. However, in type 3 fractures, even if these principles are complied with, post-traumatic arthritis is inevitable.
AMAÇ
Bu yazıda, distal tibia (pilon) kırıklarının cerrahi tedavi sonuçları, radyolojik ve klinik olarak araştırıldı.
GEREÇ VE YÖNTEM
2002-2009 tarihleri arasında cerrahi olarak tedavi edilen 31 hastanın (25 erkek, 6 kadın; ortalama yaş 46; dağılım 17-72 yaş) 32 ayağı değerlendirildi. Bu kırıkların 24’üne açık redüksiyon ve internal fiksasyon, 8’ine eksternal fiksasyon yapıldı. Hastalar ortalama 46 ay takip edildi. Hastalar Teeny-Wiss fonksiyonel ayakbileği skorlamasına göre değerlendirildi. Radyolojik olarak kırık redüksiyon skorlaması Ovadia ve Beals kriterlerine göre yapıldı.
BULGULAR
Tip 2 kırıkların 9’unda (%47,4), tip 1 kırıkların 5’inde (%26,3) ve tip 3 kırıkların 5’inde (%26,3) mükemmel sonuç elde edildi. Tip 3 kırıkların 9’unda (%69,2) kötü sonuç elde edilmişken, tip 1 ve tip 2 kırıkların 2’sinde (%15,4) kötü sonuç elde edildi. Eksternal fiksatör uygulaması ile karşılaştırıldığında, çok iyi ve iyi sonuçlar anlamlı derecede yüksek sayıda açık redüksiyon internal fiksasyon uygulaması ile elde edildi (sırasıyla, n=3, %15,8 ve n=16, %84,2; p<0.05).
SONUÇ
Pilon kırıklarının cerrahi tedavisinde, atravmatik yumuşak doku diseksiyonu, eklem yüzünün anatomik redüksiyonu, stabil bir tespit, erken hareket ve hastanın mobilizasyonu ilkelerine uyulduğunda başarılı sonuçlar alınabilmektedir, ancak bu prensiplere uyulmasına rağmen tip 3 kırıklarda travma sonrası artrit kaçınılmazdır.