Background: Increased intraabdominal pressure (IAP) can cause progressive multi-organ failure. Trauma, mechanical bowel obstruction (MBO), abdominal wall defects (AWD) and fluid resuscitation in septic shock are high risk diseases for increasing IAP in children. Can we treat these diseases under IAP measurement more safely?
Methods: A prospective study was performed between December 2009 and October 2010. Intravesical pressure (IVP) measurement was used to determine IAP. Intra abdominal hypertension (IAP>12 mmHg) and abdominal compartment syndrome (IAP>15 mmHg + a new organ dysfunction) were used as thresholds in decision making.
Results: IVP monitoring was used in patients with abdominal trauma (14), AWD (8), fluid resuscitation in septic shock (7) and MBO (6). ACS was determined in 14% of trauma patients and required surgery. IAH/ACS was seen in 38% of AWD and closure strategy was arranged. IAH was seen in 43% of patients during the fluid resuscitationin septic shock and decompressive interventions were performed. IAH/ACS was seen in 50 % of MBO patients and only these patients underwent surgery.
Conclusion: IVP measurement may be a useful adjunct to identify and determine the candidates for surgical treatment in trauma and MBO. Similarly, closure of abdominal wall defects and fluid resuscitation in septic shock may be performed and adjusted with regular IVP monitoring.
Amaç: Karın içi basınç artışına bağlı ilerleyici organ yetmezliği gelişebilmektedir. Travma, adheziv ileus, karın ön duvarı defektleri ve septik şokta sıvı resüssitasyonu çocukluk çağında karın içi basınç artışına neden olabilen hastalıklardan bazılarıdır. Bu hastalıkların tedavisi intraabdominal basınç (İAB) ölçümü kontrolü altında daha güvenle yapılabilir mi?
Gereç ve Yöntem: Aralık 2009- Ekim 2010 tarihleri arasında prospektif bir çalışma uygulanmıştır. İAB saptanmasında intravezikal basınç (İVB) ölçümü kullanılmıştır. Tedavi stratejilerinin belirlenmesinde intraabdominal hipertansiyon (İAB >12 mm Hg) ve abdominal kompartman sendromu (İAB> 15 mm Hg+ yeni gelişen organ disfonksiyonu) eşik değerler olarak kullanılmıştır.
Bulgular: Abdominal travma (14), karın ön duvarı defektleri (8), septik şokta sıvı resüssitasyonu (7) ve adheziv ileuslu (6) 35 hasta çalışmaya dahil edilmiştir. Travmalı hastaların % 14’ ünde AKS saptanmıştır ve cerrahi gerekli olmuştur. İAH/ AKS karın ön duvarı defektli hastaların % 38’ inde defektin kapatılması sonrasında saptanmıştır ve kapatma stratejileri değiştirilmiştir. Septik şokta sıvı resüssitasyonu sırasında hastaların % 43’ ünde İAH gözlenmiştir ve dekompresif girişimler uygulanmıştır. İAH/ AKS saptanan adheziv ileuslu üç hastada (% 50) cerrahi girişim kararında basınç yüksekliklerinin katkısı olmuştur.
Sonuç: İVB ölçümü, izlem ve tedavileri sırasında İAB artışına yol açabilen hastalıkların tedavilerinin yönlendirilmesi ve girişim gerekliliğinin karar verilmesinde önemli katkılar sağlayabilmektedir. Riskli hastalık gruplarında İVB ölçümü, kolay ve güvenle uygulanabilecek yardımcı bir yöntemdir.