BACKGROUND: In this study, we aimed to determine the most appropriate antimicrobial agents for prophylactic antibiotic use during emergency and elective transurethral procedures.
METHODS: The study was conducted in five hospitals located in five different geographical regions of Türkiye. The microorganism cultured in urine before emergency and elective transurethral procedures in these centers between March 2021 and March 2022 were reviewed retrospectively from the hospital records. Demographic data (age and gender) of the patients, comorbid disorders, previous urological procedures, anomalies of the urogenital tract, use of urethral catheters (permanent or clean intermittent catheterization), cultured microorganisms, and antibiotic susceptibilities were noted. The patients hospitalized or had antibiotics for any reason in the previous 1 month were excluded from the study.
RESULTS: A total of 1450 patients, 742 men (51.2%) and 708 women (48.8%), were included in the study. The mean age of the patients was 55.3±19.36 (1–98) years. Diabetes mellitus was evident in 271 (18.7%) patients. The five most common microorgan-isms cultured in urine, in order of frequency, were: ESBL (-) Escherichia coli in 418 (28.8%), ESBL (+) E. coli in 309 (21.3%), Klebsiella pneumonia in 183 (12.6%), Enterococcus faecalis in 124 (8.6%), and Pseudomonas aeruginosa in 89 (6.1%). The susceptibility rates to antimicrobial agents recommended for prophylaxis by the American Urology Association and the European Association of Urology guidelines were found as follows: cefepime 87.1%, ampicillin+sulbactam 84%, TMP-SMX 71.6%, amoxicillin+clavulanate 63.5%, cefoxitin 59%, ceftazidime 58.6%, cefuroxime 43.5%, ceftriaxone 43%, and cefixime 38.4%.
CONCLUSION: We found that currently recommended antimicrobials provide poor coverage for the most common pathogens isolated. Urologists should consider patient-based antibiotic prophylaxis in endoscopic urethral procedures, follow appropriate proto-cols, and consider local antibiotic resistance.
AMAÇ: Bu çalışmada, acil ve elektif transüretral girişimler sırasında profilaktik antibiyotik kullanımı için en uygun antimikrobiyal ajanların tespit edilmesi amaçlanmıştır.
GEREÇ VE YÖNTEM: Çalışma Mart 2021-Mart 2022 tarihleri arasında Türkiye'nin farklı coğrafi bölgelerinde yer alan beş hastanede gerçekleştirildi. Acil ve elektif transüretral işlemler öncesinde alınan idrar kültürlerinde üreme tespit edilen hastalara ait veriler retrospektif olarak hastanelerin veri kayıt sistemlerinden elde edildi. Hastaların demografik verileri (yaş ve cinsiyet), eşlik eden hastalıkları, geçirilmiş ürolojik işlemler, ürogenital sistem anomalileri, üretral kateter kullanımı (kalıcı veya temiz aralıklı kateterizasyon), kültürde üreyen mikroorganizmalar ve antibiyotik duyarlılıkları not edildi. Son 1 ay içinde herhangi bir nedenle hastaneye yatırılan veya antibiyotik kullanan hastalar çalışma dışı bırakıldı.
BULGULAR: Çalışmaya 742 erkek (51.2%) ve 708 kadın (48.8%) olmak üzere toplam 1450 hasta alındı. Hastaların oratalama yaşı 55.3±19.36 (1-98) yıl idi. En sık görülen komorbidite diabetes mellitus olarak saptandı (18.7%). İdrar kültürlerinde en sık izole edilen mikroorganizmalar, sıklık sırasına göre: ESBL (-) E. coli 418 hasta (28.8%), ESBL (+) E. coli 309 hasta (21.3%), Klebsiella pneumonia 183 hasta (12.6%), Enterococcus faecalis 124 hasta (8.6%) ve Pseudomonas aeruginosa 89 hasta (6.1%) olarak tespit edildi. Amerikan Üroloji Derneği ve Avrupa Üroloji Derneği klavuzlarının profilaksi için önerdiği antimikrobiyal ajanlara karşı duyarlılık oranları: Sefepim %87.1, Ampisilin+Sulbaktam %84, TMP-SMX %71.6, Amoksisilin + Klavulanate %63.5, Sefoksitin %59, Seftazidim %58.6, Sefuroksim %43.5, Seftriakson %43 ve Sefiksim %38.4 olarak bulundu.
SONUÇ: Çalışmamızın sonuçlarına göre güncel kılavuzlar tarafından profilaksi için tavsiye edilen antimikrobiyal ajanlar idrar kültürlerinde en sık izole edilen patojenlere karşı yeterli koruma sağlamamaktadır. Ürologlar endoskopik üretral girişimler sırasında antibiyotik profilaksisini hasta bazında düşünmeli, uygun protokolleri takip etmeli ve yerel antibiyotik direncini göz önünde bulundurmalıdır.