Early management of rapid massive hemorrhage requires early administration of blood products and rapid surgical control of bleeding. Professionals in peripheral hospitals with limited resources often work under conditions similar to those in the military. Described in the present report are 3 cases in which warm fresh whole blood (WFWB) was used in patients with massive bleeding who presented to a peripheral hospital that had no blood products suitable for emergency conditions. Described first is the case of a 16-year-old female patient who underwent emergency cesarean section. The patient had massive bleeding from the uterus due to atony. Her hemoglobin (Hb) dropped to 3.5 g/dL. Six units of WFWB were transfused during surgery. Hemodynamic parameters and complete blood count (CBC) stabilized. She was transferred from the intensive care unit (ICU) to obstetrics on day 2 and was discharged on day 7. Described second is the case of a 35-year-old female patient who also underwent emergency cesarean section, and for whom massive bleeding was due to uterine atony. Hb dropped to 2 g/dL and hematocrit (HCT) to 5.4%. Nine units of WFWB were transfused, after which hemodynamic and laboratory parameters stabilized. The patient was extubated the following day, transferred from the ICU to obstetrics on day 3, and was discharged on day 8. Described third is the case of a 36-year-old male patient with stab injuries and hemorrhagic shock who underwent emergency surgery. The patient had injuries to the right renal artery and kidney. Nine units of WFWB were transfused due to continued hemorrhage during surgery. Following surgical control of bleeding and transfusion, hemodynamic parameters improved. The patient was transferred from the ICU on day 5 and discharged on day 10. WFWB transfusion nearly disappeared from civilian medicine after blood was separated into components, and whole blood is not usually available at blood banks. In massive transfusions, WFWB effectively replaces red blood cells (RBCs), platelets, plasma volume, and coagulation factors, while preventing hypothermia and dilutional coagulopathy. Blood components go through biochemical, biomechanical, and immunological changes during long storage, the duration of which affects both transfusion efficacy and associated risks. In the future, with the use of fast donor tests, fast ABO compatibility tests, platelet-sparing leukocyte filters, and developments in pathogen-decreasing technology, fresh whole blood (FWB) may be the first choice for massive transfusion. Future studies will reveal new procedures.
Keywords: Massive hemorrhage, massive transfusion, warm fresh whole blood.Hızlı masif kanamanın erken yönetimi, kan ürünlerinin erken verilmesi ve hızlı cerrahi kontrolün sağlanmasını gerektirir. Periferik hastaneler kaynak kısıtlılığı nedeniyle askeri koşullara benzer. Kan ürünleri bulunmayan periferik bir hastanede masif kanamayla nedeniyle sıcak taze tam kan (TTK) verdiğimiz üç olgu sunuldu. Olgu1: On altı yaşında kadın hasta acil sezaryana alındı. Uterus atonisi nedeniyle masif kanaması olan hastanın Hb değeri 3.5g/dl’ye kadar düştü. Cerrahi süresince altı ünite sıcak TTK transfüzyonu yapıldıktan sonra, hemodinamik parametreleri ve tam kan sayımı normal düzeye geldi. İki gün yoğun bakımda takibi yapılan hasta, yedinci gün taburcu edildi. Olgu 2: Otuz beş yaşında kadın hasta acil sezaryana alındı. Uterus atonisi nedeniyle masif kanayan hastanın Hb’i 2g/dl, Htc’i %5.4’e kadar düştü. Dokuz ünite sıcak taze tam kan verilen hastanın hemodinamik ve laboratuvar değerleri normal düzeye geldi. Ertesi gün ekstübe edilip üçüncü gün yoğun bakımdan servise çıkarılan hasta sekizinci günde taburcu edildi. Olgu 3: Otuz altı yaşında erkek hasta bıçak yaralanması sonrası hemorajik şokta acil cerrahiye alındı. Hastada sağ renal arter ve böbrek yaralanması vardı. Cerrahi süresince kanamaya devam eden hastaya dokuz ünite sıcak TTK verildi. Cerrahi kontrol sağlanan ve kan transfüzyonu yapılan hastanın hemodinamik parametreleri düzeldi. Beşinci gününde yoğun bakımdan çıkarılan hasta 10. günde taburcu edildi. Kan bileşenlerine ayrılabildiğinden beri sivil tıpta TTK kullanımı neredeyse yoktur. Ayrıca, kan bankalarında tam kan rutin mevcut değildir. Bu nedenle tam kan kullanımı sivil tıpta azalmıştır. Sıcak TTK masif transfüzyonda, kırmızı kan hücrelerini, trombositleri, plazma volümünü, koagülasyon faktörlerini etkili bir şekilde yerine koyarken aynı zamanda hipotermiyi ve dilüsyonel koagülopatiyi önler. Kan ürünleri, uzun depolanma süresince biyokimyasal, biyomekanik ve immünolojik değişikliklere uğrar. Depolama süresi transfüzyon etkinliğini ve transfüzyonla ilişkili riskleri etkiler. Gelecekte hızlı ABO uyumluluğu testleri, trombosit koruyucu lökosit filtreleri ve patojenleri azaltan yeni teknolojilerin kullanımı ile TTK massif transfüzyonda ilk seçim olabilir. Yeni çalışmalar gelecekte yeni prosedürler ortaya çıkaracaktır.
Anahtar Kelimeler: Masif kanama, masif transfüzyon, sıcak taze tam kan.