p-ISSN: 1306-696x | e-ISSN: 1307-7945
Volume : 29 Issue : 10 Year : 2024

Quick Search

SCImago Journal & Country Rank
Untangling diagnostic confusion in internal abdominal hernias [Ulus Travma Acil Cerrahi Derg]
Ulus Travma Acil Cerrahi Derg. 2023; 29(10): 1114-1121 | DOI: 10.14744/tjtes.2023.36037

Untangling diagnostic confusion in internal abdominal hernias

Aziz Ahmet Surel1, Nurullah İshak Işık2, Merve Yazla2
1Department of General Surgery, Ankara Bilkent City Hospital, Ankara-Türkiye
2Department of Emergency Medicine, Ankara Etlik City Hospital, Ankara-Türkiye

BACKGROUND: Internal hernias involve the herniation of intestines through mesenteric or peritoneal defects in the gastrointestinal system. Etiologically, they are generally classified as congenital or acquired. Internal hernias often present with non-specific symptoms. Despite the increased use of computed tomography (CT), discrepancies between imaging findings and diagnostic accuracy continue to pose challenges for clinicians. This study aims to compare the outcomes of patients presenting to the emergency department with abdominal pain and receiving a preliminary internal hernia diagnosis through CT, followed by laparotomy.
METHODS: Our research is a retrospective, observational, and descriptive study. It includes patients presenting to the emergency department with abdominal pain, who were provisionally diagnosed with internal hernia based on CT. Patient data recorded age, gen-der, CT-identified internal hernia type, surgery, diagnoses, hospitalization status, duration of hospital stay, bowel resection, mortality, and blood parameters. The Welch classification was used to categorize internal hernia types, with eight types examined.
RESULTS: Among 112 patients with a preliminary internal hernia diagnosis based on abdominal CT, the median age was 52 years. Of these, 46 were female and 66 were male. Among all patients, 87 were admitted to the hospital for observation and surgery, while 25 were discharged after emergency department. Paraduodenal hernias were the most common provisional diagnosis (48 cases). Among these patients, 45 were discharged after symptom relief and were advised for elective re-evaluation. The exact diagnosis for these pa-tients remains unknown. Post-surgery, the diagnosis of internal hernia was confirmed in 32 cases. Among them, 15 were female and 17 were male, with a median age of 52. The median hospital stay for patients diagnosed with internal hernia was 5 days. Although acquired hernias exhibited higher resection and mortality rates, no statistically significant difference was found. Thirty-five cases received dif-ferent diagnoses: 19 had brid ileus, five had volvulus, six had acute appendicitis, one had duodenal perforation, three had gynecological malignancies, and one had renal malignancy.
CONCLUSION: Although internal hernias are rare, early diagnosis and treatment are very important due to the high risk of death. The study findings indicate that increased CT utilization leads to earlier diagnosis and treatment, resulting in improved prognosis for patients. This study holds one of the largest case series in the literature. It provides a novel perspective by evaluating radiologically-diagnosed cases, confirming diagnoses post-surgery, and comparing conditions that mimic internal hernias, thereby making a valuable contribution to the literature.

Keywords: Acquired, computed tomography; congenital; internal hernia; prediagnosis.

İnternal abdominal hernilerdeki tanı karışıklığının çözülmesi

Aziz Ahmet Surel1, Nurullah İshak Işık2, Merve Yazla2
1Ankara Bilkent Şehir Hastanesi, Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı, Ankara, Türkiye
2Ankara Etlik Şehir Hastanesi, Acil Tıp Ana Bilim Dalı, Ankara, Türkiye

AMAÇ: İnternal herniler, gastrointestinal sistemin mezenterik veya peritoneal defektlerle ilişkilendirilen bağırsak herniasyonlarıdır. Etyolojik olarak, internal herniler genellikle konjenital veya edinsel olarak iki kategoriye ayrılır. İnternal herniler genellikle nonspesifik semptomlarla başvururlar. Bilgisayarlı tomografinin yaygınlaşması ile tanısal zorluklar azalmış olsa da görüntüleme bulguları ile tanı doğruluğu arasında yaşanan uyumsuzluk klinisyenler için hala sorun olmaya devam etmektedir. Bu çalışma ile, acil servise karın ağrısı şikayetiyle başvuran ve bilgisayarlı tomografi (BT) ile internal herni ön tanısı alan hastaların laparotomi sonucu sonlanımlarının karşılaştırılmasını amaçladık.
GEREÇ VE YÖNTEM: Araştırmamız retrospesktif, gözlemsel ve tanımlayıcı bir araştırmadır. Araştırmamıza acil servise karın ağrısı ile başvuran, BT çekilerek internal herni ön tanısı alan hastalar dahil edilmiştir. Hasta verisi olarak: hastaların yaş, cinsiyet, BT ile belirlenen internal herni tipi, ameliyat olup olmadığı, ameliyat tanısı, hastane yatışının olup olmadığı, yatış olduysa kaç gün yattığı, bağırsak rezeksiyonu, mortalite ve kan parametreleri kaydedilmiştir. İnternal herni tipi için Welch sınıflaması kullanılmıştır.
BULGULAR: Abdomen BT sonucunda internal herni ön tanısına sahip olan 112 hastanın yaşlarının median değeri 52 yıl olarak bulundu (46 kadın, 66 erkek). Tüm hastalardan 87 tanesi takip ve operasyon için hastaneye yatırılırken 25 hasta acil servis takibi sonrasında taburcu edildi. Paraduodenal herniler 48 hasta ile en çok düşünülen ön tanı oldu. Bu hastalardan 45 tanesine acil servis ve klinik gözlem sonrasında şikayetlerinin geçmesi üzerine elektif şartlarda değerlendirilmek üzere taburcu edilmiştir. Bu hastaların kesin tanısı bilinmemektedir. 32 hastanın cerrahi sonrası tanısı internal herni olarak doğrulanmıştır. Bunlardan 15 tanesi kadın, 17 tanesi erkektir. Yaşlarının median değeri 52'dir. İnternal herni tanısı alan hastaların median hastane yatış gün sayısı 5 olarak bulunmuştur. Konjenital ve edinsel herniler, rezeksiyon işlemi ve mortalite açısından incelenmiştir. Edinsel hernilerde rezeksiyon oranı ve mortalite daha fazla olmasına rağmen istatistiksel fark bulunamamıştır. 35 hastanın ise tanısının farklı olduğu görülmüştür. 19 hasta brid ileus, 5 hasta volvulus, 6 hasta apandisit, 1 hasta duodenal perforasyon, 3 hasta jinekolojik malignite, 1 hasta renal malignite tanısı almıştır. SONUÇ: İnternal herniler nadir görülen bir durum olsa da mortalite riskinin fazla olması nedeniyle erken teşhis ve tedavi çok önemlidir. Çalışmamız sonucunda yaygınlaşan BT kullanımı ile daha erken tanı ve tedavi şansı yakalayan hastaların daha iyi bir prognoza sahip olduğu bulunmuştur. Çalışmamız literatürdeki en fazla vaka serisine sahip çalışmalardan biridir. Radyolojik görüntüleme ile ön tanısı internal herni olan hastaların değerlendirildiği, cerrahi sonrası tanının kesinleşmesi ve internal herni ile karışabilecek diğer durumların karşılaştırılması ile farklı bir bakış açısı yansıtan, bu sayede literatüre katkı sağlayacağını düşündüğümüz bir çalışmadır.

Anahtar Kelimeler: İnternal herni, bilgisayarlı tomografi; edinsel; konjenital; öntanı.

Corresponding Author: Nurullah İshak Işık, Türkiye
Manuscript Language: English
×
APA
NLM
AMA
MLA
Chicago
Copied!
CITE