p-ISSN: 1306-696x | e-ISSN: 1307-7945
Volume : 29 Issue : 4 Year : 2024

Quick Search

SCImago Journal & Country Rank
Turkish Journal of Trauma and Emergency Surgery Does posterior approach always lead to poor functional and cosmetic outcomes in displaced pediatric supracondylar humeral fractures? [Ulus Travma Acil Cerrahi Derg]
Ulus Travma Acil Cerrahi Derg. 2023; 29(4): 523-529 | DOI: 10.14744/tjtes.2022.29403

Does posterior approach always lead to poor functional and cosmetic outcomes in displaced pediatric supracondylar humeral fractures?

Tayfun Koşucu1, Ekin Kaya Şimşek2, Bahtiyar Haberal2, Recep Dincer3, Emrah Kovalak4, Yakup Barbaros Baykal3
1Department of Orthopaedics and Traumatology, Kaçkar State Hospital, Rize-Türkiye
2Department of Orthopaedics and Traumatology, Başkent University Hospital, Ankara-Türkiye
3Department of Orthopaedics and Traumatology, Süleyman Demirel University Hospital, Isparta-Türkiye
4Department of Orthopaedics and Traumatology, Biruni University Hospital, İstanbul-Türkiye

BACKGROUND: Supracondylar humerus fractures (SCHFs) are the most common types of elbow fractures in children. Closed reduction percutaneous pinning (CRPP) is the primary surgical treatment of SCHFs. In cases that cannot be managed with closed reduction, treatment with open reduction and internal fixation (ORIF) is necessary. We aimed to compare CRPP and ORIF through a posterior approach regarding clinical and functional outcomes in pediatric SCHF cases.
METHODS: Patients with Gartland type III SCHF who underwent CRPP or ORIF with posterior approach at our clinic between January 2013 and December 2016 were included in this retrospective study. A total of 60 patients who underwent surgical treatment and had available data on our hospital database and no additional injuries were included in the study. We analyzed their data concerning age, gender, fracture type, neurovascular damage, and surgical treatment. In addition, we inspected the patients’ anteroposterior and lateral radiographs at 1-year follow-up visits for Baumann (humerocapitellar) angle (BA) and carrying angle (CA) and checked their go-niometer assessments of elbow range of motion (ROM). The cosmetic and functional outcomes were determined using Flynn’s criteria.
RESULTS: Demographic, preoperative, and post-operative data of 60 patients between the ages of 2–15 were analyzed. 46 of these patients had CRPP, and 14 had posterior ORIF. CA, Baumann angle, and lateral capitello-humeral angle were measured for fractured elbow and contralateral elbow and compared statistically. There was no statistically significant difference between the two surgical ap-proaches in terms of CA (p=0.288), Baumann’s angle (p=0.951) and LHCA (p=0.578). At the end of 1-year follow-up, elbow ROM was measured, and there was no statistically significant difference between the two groups (p=0.190). Furthermore, there is no statistically significant difference between the two surgical approaches in terms of both cosmetic (p=0.814) and functional (p=0.319) outcomes.
CONCLUSION: A comprehensive literature review of pediatric SCHF shows that surgeons do not frequently prefer posterior incisions in Gartland type III fracture that cannot be managed with closed reduction. However, posterior open reduction is a safe and effective method since it provides more control over the distal humerus, allows for a complete anatomical reduction involving both cortices, reduces the risk of ulnar nerve injury, thanks to the nerve exploration, and yields positive cosmetic and functional outcomes.

Keywords: ediatric, supracondylar humerus fracture; surgical treatment; the posterior approach.

Deplase pediatrik suprakondiler humerus kırıklarında posterior yaklaşım her zaman kötü fonksiyonel ve kozmetik sonuçlara neden olur mu?

Tayfun Koşucu1, Ekin Kaya Şimşek2, Bahtiyar Haberal2, Recep Dincer3, Emrah Kovalak4, Yakup Barbaros Baykal3
1Kaçkar Devlet Hastanesi, Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği, Ankara
2Başkent Üniversitesi Hastanesi, Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı, Ankara
3Süleyman Demirel Üniversitesi Hastanesi, Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı, Isparta
4Biruni Üniversitesi Hastanesi, Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı, İstanbul

AMAÇ: Suprakondiler humerus kırıkları (SKHK), çocuklarda en sık görülen dirsek kırığı tipidir. Kapalı redüksiyon perkütan tespit (KRPT), SKHK tedavisinde ilk olarak tercih edilen yöntemdir. Kapalı redüksiyon ile tedavi edilemeyen durumlarda açık redüksiyon ve internal fiksasyon (ARIF) ile tedavi gereklidir. Bu çalışmanın amacı, pediatrik SKHK olgularında posterior yaklaşımla yapılan ARIF ile KRPT sonuçlarını klinik ve fonksiyonel açıdan karşılaştırmaktır.
GEREÇ VE YÖNTEM: Bu geriye dönük çalışmaya Ocak 2013 ile Aralık 2016 tarihleri arasında kliniğimizde posterior yaklaşımla ARIF veya KRPT uygulanan Gartland tip III SKHK olan hastalar dahil edildi. Cerrahi tedavi uygulanan, hastane veri tabanımızda verileri mevcut olan ve ek yaralanması olmayan toplam 60 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastaların yaş, cinsiyet, kırık tipi gibi demografik verileri ile nörovasküler hasar varlığı ve cerrahi tedavi ilişkili verileri analiz edildi. Ek olarak, hastaların 1 yıllık takiplerinde ön-arka ve yan grafileri incelenerek Baumann (humerokapitellar) açısı (BA) ve taşıma açısı (TA) ölçüldü. Gonyometre değerlendirmesi ile dirsek hareket açıklığı (ROM) kontrol edildi. Kozmetik ve fonksiyonel sonuçlar, Flynn kriterleri kullanılarak belirlendi.
BULGULAR: Yaşları 2–15 arasında değişen 60 hastanın demografik, ameliyat öncesi ve sonrası verileri analiz edildi. Bu hastaların 46’sına KRPT ve 14’üne posterior ARIF yapılmıştı. Kırık dirsek ve kontralateral dirsek için TA, Baumann açısı ve lateral kapitellohumeral açı (LKHA) ölçüldü ve elde edilen veriler istatistiksel olarak karşılaştırıldı. TA (p=0.288), Baumann açısı (p=0.951) ve LKHA (p=0.578) açısından iki cerrahi yaklaşım arasında istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu. Bir yıllık takip sonunda dirsek EHA ölçüldü ve iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı (p= 0.190). Ayrıca iki cerrahi yaklaşım arasında hem kozmetik (p=0.814) hem de fonksiyonel (p=0.319) sonuçlar açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark yoktu.
TARTIŞMA: Pediatrik SKHK ile ilgili kapsamlı bir literatür taraması, cerrahların kapalı redüksiyon ile tedavi edilemeyen Gartland tip III kırıklarında posterior insizyonları sıklıkla tercih etmediğini göstermektedir. Ancak posterior açık redüksiyon, distal humerus üzerinde daha fazla kontrol sağla-dığı, her iki korteksi de içeren tam bir anatomik redüksiyona olanak sağladığı, sinir eksplorasyonu sayesinde ulnar sinir yaralanması riskini azalttığı, kozmetik ve fonksiyonel sonuçlar üzerinde olumsuz etkisi olmadığı için tercih edilebilecek güvenli ve etkili bir yöntemdir.

Anahtar Kelimeler: Cerrahi tedavi, çocuk; posterior yaklaşım; suprakondiler humerus kırığı.

Corresponding Author: Bahtiyar Haberal, Türkiye
Manuscript Language: English
×
APA
NLM
AMA
MLA
Chicago
Copied!
CITE