BACKGROUND
Patients with maxillofacial fractures are at high risk of accompanying traumatic cranial injuries. Prompt determination of head injury in these patients is crucial for improving patient survival and recovery.
METHODS
The records of 246 patients with maxillofacial fractures referred to the emergency department of our hospital between January 2006 and September 2009 were reviewed in this retrospective study. The patients’ age and gender, cause, type and location of the maxillofacial fracture, and the cranial injuries were analyzed.
RESULTS
The mean age of the patients was 23.61±16.75 years (83.3% males and 16.7% females). Cranial injury was observed in 38 patients with maxillofacial trauma. While the risk of head injury was found to be 3.44-fold lower among patients with single facial bone fracture (p<0.001), the risk of experiencing head injury significantly increased in patients with multiple facial bone fractures (p<0.001). The risk of head trauma significantly increased in patients with fractures of the nasal bone, maxillary bone, mandibular bone, and with frontal region fractures (p<0.05 in each group).
CONCLUSION
The patients with multiple facial bone fractures should be investigated with regard to head injury even if they do not have clinical findings.
op
AMAÇ
Maksillofasiyal kırığı bulunan hastalar, bu travmaya eşlik eden kafa travması geçirme konusunda yüksek risk altındadırlar. Bu hastalarda kafa travmasının erken anlaşılması hastanın sağkalımı ve iyileşmesi için kritik öneme sahiptir.
GEREÇ VE YÖNTEM
Ocak 2006 ile Eylül 2009 tarihleri arasında hastanemizin acil servisine maksillofasiyal kırık nedeniyle gönderilen 246 hastanın kayıtları geriye dönük olarak tarandı. Hastaların yaş, cinsiyet, maksillofasiyal travmanın nedeni, tipi, yerleşimi ve kafa travması analiz edildi.
BULGULAR
Hastaların yaşlarının ortalaması 23,61±16,75 idi (%83,3 erkek, %16,7 kadın). Kraniyal yaralanma maksillofasiyal travmalı 38 hastada gözlendi. Hastalar arasında tek yüz kemiği kırığı bulunanlarda kafa travması riski çoklu kırıklı hastalara göre 3,44 kat daha az gözlenirken (p<0,001), yüz kemiği çoklu kırılan hastalarda kafa travması geçirme riski anlamlı derecede artmıştı (p<0,001). İçinde nazal kemik, maksiller kemik, mandibular kemik ve frontal bölge kırığı bulunan hastalarda kafa travması riski önemli derecede artmıştı (p<0,05 her bir grupta).
SONUÇ
Çoklu yüz kemik kırığı bulunan hastalarda klinik bulguları olmasa dahi kafa travması yönünden araştırılmaları gerekir.