BACKGROUND: Conservative management procedures are implemented in cases of low-grade pediatric blunt renal trauma, but procedures for grade 4 injuries are not clearly defined. The present objective was to discuss treatment procedures in patients who presented with or developed urinoma during follow-up.
METHODS: Treatment procedures implemented in 8 patients (female: male ratio=1: 7; average age: 6) with grade 4 renal trauma who presented to the clinic between 2003 and 2012 were retrospectively analyzed.
RESULTS: Cause of renal injury was fall in 4 cases, blunt abdominal trauma in 3 cases, and being trapped in a harvesting machine in 1 case. Right renal trauma was diagnosed in 4 cases, left renal trauma in 4. Emergent exploration due to hemodynamic instability was not necessary. Although urinary extravasation was observed upon investigation in 1 patient, urinoma did not form during follow-up. Five of the 7 patients with urinoma were treated with drainage procedures (double-J catheter ( JJ) in 3, percutaneous drainage (PD) in 1, followed by JJ catheter placement). In spite of initial PD, inferior pole nephrectomy and pyeloplasty were performed in the remaining 2 cases due to decomposition of the integrity of the urinary system. In 1 patient, pyeloplasty was performed following regression of symptoms due to ureteropelvic obstruction. Catheters were removed when extravasation was not detected in the urinary system. Average time of removal was 4 months for JJ catheters and 1.5 months for PD catheters.
DISCUSSION: Pediatric grade 4 renal trauma can be successfully treated with minimally invasive procedures. Initial implementation of these procedures increases the chance of kidney salvage, even when surgical intervention is eventually performed.
AMAÇ: Çocukluk çağında düşük dereceli künt böbrek yaralanmalarında konservatif tedavi yöntemleri kullanılır. Ancak dördüncü derece yaralanmalarda tedavi protokolleri tam olarak belirlenememiştir. Çalışmamızın amacı, kliniğimize ürinom ile başvuran veya üriner ekstravazasyon saptanan hastalarda tedavi yöntemlerini tartışmaktır.
GEREÇ VE YÖNTEM: Kliniğimize 2003–2012 yılları arasında başvurmuş olan ve dördüncü derece renal travma saptanmış olan sekiz olgu (K/E=1/7, ortalama yaş: 6 yaş) uygulanan tedavi yöntemleri açısından geriye dönük olarak incelendi.
BULGULAR: Dört olguda yüksekten düşme, üç olguda batına künt travma ve bir olguda kereste makinesine sıkışma nedeniyle renal yaralanma vardı. Dört olguda sağ, dört olguda sol renal travma saptandı. Hiçbir olguda hemodinamik instabilite nedeniyle acil eksplorasyon gerekmedi. Bir olgunun ilk incelemelerinde üriner ekstravazasyon gösterilmiş olmasına rağmen izlemde ürinom saptanmadı. Ürinom gelişen yedi olgunun beşi drenaj yöntemleri ile (üç olguda JJ kateter, bir olguda perkütan drenaj (PD) kateteri, bir olguda PD sonrasında JJ kateter yerleştirilerek) tedavi edildi. Geri kalan iki olguda ilk tedavi olarak PD uygulanmasına rağmen üriner sistem bütünlüğünün bozulmuş olması nedeniyle alt pol nefrektomi ve pelviplasti uygulandı. Bir olguya bulguları geriledikten sonra üreteropelvik darlık nedeniyle piyeloplasti uygulandı. Tüm kateterler üriner sistemde ekstravasyon olmadığı gösteridikten sonra çekildi. JJ kateter çekilme süresi ortalama dört ay, PD kateter çekilme süresi 1.5 ay idi.
SONUÇ: Çocukluk çağındaki dördüncü derece renal yaralanmalar minimal invaziv yöntemlerle başarıyla tedavi edilebilmektedir. Cerrahi uygulanan olgularda bile öncelikle minimal invaziv yöntemlerin seçilmesi böbreğin korunma şansını artırmaktadır.