Bu çalışmada dalak ototransplantasyonunun immüniteye etkisini göstermek ve ototransplantasyon uygulanan dalak dokusunun canlılığını deneysel olarak araştırmak amaçlandı.
GEREÇ-YÖNTEM: Yirmi adet Yeni Zelanda cinsi tavşandan üç grup oluşturuldu. Birinci gruba sham laparotomi, ikinci gruba splenektomi ve üçüncü gruba splenektomi ve dalak ototransplantasyonu yapıldı. Ototransplantasyon uygulanan dalak dokusunun canlılığı ve etkinliği, sintigrafi, hematolojik ve immünolojik testler ile histopatolojik inceleme yoluyla değerlendirildi.
BULGULAR: Histopatolojik olarak ototransplantasyon uygulanan dalak dokusunun sekiz tavşanda gelişip/büyüdüğü, iki tavşanda ise nekroze olduğu saptandı. Ameliyat öncesi ile ameliyat sonrası altıncı haftadaki hematolojik ve immünolojik bulgular önce grupların kendi içinde karşılaştırıldı. Üçüncü gruptaki ameliyat sonrası immünglobulin G, immünglobulin M ve interlökin-1 seviyeleri ameliyat öncesi değerler ile karşılaştırıldığında belirgin olarak artmıştı. Gruplar arasındaki değerlendirmedeyse ikinci grupta ameliyat sonrası lökosit ve trombosit sayımı birinci gruba göre belirgin yüksek bulundu. Yine ikinci grubun ameliyat sonrası trombosit sayımı, birinci ve üçüncü gruba oranla belirgin olarak yüksekti. İmmünglobulin G, immünglobulin M ve interlökin-1 seviyelerinde gruplar arasında istatiksel farklılık saptanmadı.
SONUÇ: Dalak yaralanmalarında konservatif tedavi önemlidir. Bununla birlikte splenektomi endikasyonu olan hastalarda omentum içerisine dalak ototransplantasyonu yapılması dalak fonksiyonlarının yeniden kazanılmasında güvenilir bir yöntemdir. Transplantasyon uygulanan dalak dokusunun işlevi ve canlılığı, sintigrafi ve laboratuvar testleri ile takip edilebilir.
BACKGROUND: The purpose of this study was to establish the effects of spleen autotransplantation on immunity and to examine the viability of autotransplanted spleen tissue.
METHODS: Three groups were assigned and following operations were performed in twenty New Zealand rabbits. 1st group: sham laparotomy, 2nd group: splenectomy and 3rd group: splenectomy and splenic autotransplantation. Scintigraphic methods, hematological-immunological tests and histopathological examination were used to evaluate the effects of splenic autotransplantation.
RESULTS: Histopathological findings showed that eight rabbits had splenic regrowth and two had necrosis of autotransplanted splenic tissue. Preoperative hematological and immunological findings compared with those at sixth week postoperatively. In group 3, postoperative immunoglobulin G, immunoglobulin M and interleukin-1 levels were significantly increased when compared with preoperative levels. Between all groups, postoperative leukocyte counts were found to be significantly higher in group 2 comparing with group 1. In group 2, postoperative platelet counts were significantly higher in comparison to group 1 and 3. No statistically significant difference was detected between the groups for immunoglobulin G, immunoglobulin M and interleukin-1 levels.
CONCLUSION: Conservative treatment is important in patients with splenic injury. However when splenectomy is indicated, splenic autotransplantation into the omentum pouch could be a reliable method for reconstruction of splenic functions and the viability of the implanted spleen tissue can be monitored by scintigraphy and laboratory examination.