AMAÇ: Bu çalışmada, skorlama sistemlerinden Ohmann ve Eskelinen skorları, lökosit sayısı ve ultrasonografinin (USG) akut apandisit tanısındaki yeri saptanmaya çalışıldı. GEREÇ VE YÖNTEM: 01.05.2004-01.09.2005 tarihleri arasında akut apandisit ön tanısı ile ameliyat edilen 186 hasta (105 erkek, 81 kadın; ort. yaş 29,94±12,70; dağılım 6-70), geriye dönük olarak tarandı; Ohmann, Eskelinen skorları, lökosit sayısı ve USG’nin tanıdaki önemi ve cinsiyetler arasında fark olup olmadığı saptanmaya çalışıldı. BULGULAR: Ohmann ve Eskelinen skorları değerlendirildiğinde, genel hasta grubunda ve kadın hastalarda apandisit olan ve olmayanlar arasında anlamlı fark saptandı (tüm gruplar için p=0,01); erkek hastalar için apandisit olan ve olmayanlar arasında fark saptanmadı (sırası ile p=0,341 ve p=0,217). Lökosit sayısında artış ve USG değerlendirilmesine bakıldığında, kadın hastalarda apandisit olan ve olmayanlar arasında lökosit sayısında artış ve pozitif USG bulgusu arasında anlamlı fark saptandı (sırası ile p=0,001 ve p=0,001); erkek hastalarda anlamlı fark saptanmadı (sırası ile p=0,480 ve p=0,732). SONUÇ: Ohmann ve Eskelinen gibi skorlama sistemlerinin apandisit tanısında veya tanıdan uzaklaşmak için kullanılması, özellikle birinci basamak sağlık hizmeti verilen ünitelerde kullanılabilir. Apandisit tanısının güç olduğu özellikle üreme çağındaki kadınlarda ise lökosit sayısındaki artışın tek başına belirleyici olabileceği ve USG’nin de ayırıcı tanıda değerli olduğu düşüncesindeyiz.
Anahtar Kelimeler: Apandisit/tanı; duyarlılık ve özgüllük; lökosit; skor; ultrasonografi.BACKGROUND: The purpose of this study was to demonstrate the diagnostic value of Ohmann and Eskelinen scores, leukocyte count and ultrasonographic (USG) evaluations in acute appendicitis. METHODS: This is a retrospective presentation of 186 patients (105 males, 81 females; mean age 29.94±12.70; range 6 to 70 years) operated with the diagnosis of acute appendicitis between May 1, 2004 and January 1, 2005. The diagnostic value of Ohmann and Eskelinen scores, leukocyte counts, and USG evaluations and the differences between the sexes were studied. RESULTS: According to the evaluation of Ohmann and Eskelinen scores, there were significant differences in positive and negative appendectomy between the total patient population and female patients (p=0.01), but no significant difference was found for men (p=0.341 and p=0.217, respectively). The leukocyte count increase and USG evaluations also demonstrated significant differences between negative and positive appendectomy in female patients (p=0.001 and p=0.001, respectively). However, no significant differences in the leukocyte count increase and USG evaluations between positive and negative appendectomy were determined in male patients (p=0.480 and p=0.732, respectively). CONCLUSION: Ohmann and Eskelinen scores could be useful in definitive diagnosis of appendicitis especially in primary care units. The leukocyte count increase alone or with the help of USG evaluation could be helpful in the diagnosis of appendicitis especially in females during the reproductive period.
Keywords: Appendicitis/diagnosis; sensitivity and specificity; leukocyte; score; ultrasonography.