AMAÇ
Künt karaciğer travması nedeniyle ameliyat edilen hastalar, cerrahi yöntem, mortalite ve morbidite açısından değerlendirildi.
GEREÇ VE YÖNTEM
Künt karaciğer travması nedeniyle ameliyat edilen 159 hasta (116 erkek; 43 kadın; ort. yaş 33.6; dağılım 15-67) travma etkeni, karaciğer yaralanma şiddeti, tanı yöntemleri, yandaş yaralanmalar, tedavi şekli, mortalite ve morbidite yönünden retrospektif olarak incelendi. Küçük karaciğer yaralanmalarında (evre I ve II) minör tedavi teknikleri uygulandı. Büyük karaciğer yaralanması (evre III, IV, V) olan 40 hastaya debridman, selektif ligasyon, omental tamponad (DSO), 12 hastaya rezeksiyonel debridman ve Pringle manevrası ile birlikte karaciğer içinde kanayan damarların direkt kontrolü (RD), 23 hastaya derin matress sütür (DMS) ve 9 hastaya perihepatik packing (PP) uygulandı.
BULGULAR
Travma oluşturan etkenler 102 hastada trafik kazası, 43 hastada yüksekten düşme ve 14 hastada darp idi. Yüzelli dokuz hastanı n 84'ünde büyük ve 75'inde küçük karaciğer yaralanması mevcuttu. Yandaş organlarda yaralanma 104 hastada vardı ve en sık dalak yaralanması saptandı. Ortalama kan transfüzyonu miktarı DSO'da 4.3 ünite, DMD'de 6.2 ünite, RD'de 5.5 ünite ve PP'de 9.5 ünite idi. Karaciğer onarımı için geçen ortalama cerrahi süre, DSO, RD, DMS ve PP için 34.7, 38.1, 26 ve 18.2 dk idi. Karaciğer yaralanmasına bağlı komplikasyonlar sonucu DMD grubundaki morbidite oranının, DSO ve RD grupları na göre daha yüksek olduğu belirlendi ve sonuç istatistiksel anlamlıydı (p<0.001). Büyük karaciğer yaralanmalı hastaları n %29.4'ü, küçük karaciğer yaralanmalı hastaların %12'si kaybedildi. Mortalite oranı %21.3'tü.
SONUÇ
Künt karaciğer travmasında uygulanan DSO ve RD yöntemleri, kan transfüzyonu miktarını ve ameliyat süresini artırmamıştır ve DMD yöntemi ile tedavi edilen gruba göre düşük mortalite ve morbidite oranına sahiptir.
BACKGROUND
We evaluated the surgical methods, morbidity and mortality in patients who had surgery for blunt liver trauma.
METHODS
We retrospectively reviewed 159 patients (116 males, 43 females; mean age 33.6; range 15 to 67 years) with blunt hepatic trauma regarding the cause and severity of liver injury, diagnostic procedures, associated injuries, management, morbidity, and mortality. Simple hepatorrhaphy was done in minor liver injuries (Grade I, II). To manage severe liver trauma (Grade III-V), debridement, selective hepatic artery ligation and omentum packing of the laceration (DSO) in 40; resectional debridement (RD) with direct control of bleeding vessels within the liver by the Pringle maneuver in 12; deep matress suture (DMS) in 23; and perihepatic packing (PP) in 9 patients were performed.
RESULTS
The causes of trauma were motor vehicle accidents in 102, falls from height in 43 and violence induced blunt trauma in 14 patients. Among 159 patients, 84 had severe liver injuries and 75 had minor liver injuries. Associated organ injuries were present in 104 patients and splenic injury was the most common. Mean units of blood transfusions in DSO, DMS, RD and PP were 4.3, 6.2, 5.5 and 9.5 respectively. Mean time for liver surgery in DSO, RD, DMS and PP were 34.7, 38.1, 26 and 18.2 minutes respectively. Morbidity rate was higher in DMS group than in DSO and RD groups, and the difference was statistically significant (p<0.001). Twenty-five patients (29.4%) died of severe liver injuries and 9 (12%) died of minor liver injuries. The overall mortality rate was 21.3%.
CONCLUSION
DSO, and RD methods don’t increase operation time and amount of blood transfusion. They cause less morbidity and mortality when compared to DMS.