AMAÇ
İki farklı cerrahi yaklaşım kullanılarak, açık redüksiyon ve internal fiksasyonla tedavi edilen çocukluk çağı suprakondiler humerus kırıklarının sonuçları araştırıldı.
GEREÇ VE YÖNTEM
Lateral yaklaşım uygulanan 17 çocuğun sonuçları ve triseps adelesi kesilmeden yapılan posterior yaklaşım uygulanan 10 çocuğun sonuçları Flynn’ın kriterlerine göre değerlendirildi. Bütün kırıklar Gartland’a göre tip II-III ve ekstansiyon tipi kırık idi. Hastaların on dokuzunun sol kolu, sekizinin sağ kolu kırık idi. Hastaların ortalama yaşı 8,5 (3-13 yaş), ortalama takip süresi 19,4 ay (8-50 ay) idi.
BULGULAR
Lateral yaklaşım uygulanan on yedi hastanın dördünün (%23,52), posterior yaklaşım uygulanan on hastanın ikisinin (%20) dirsek hareket açıklığında on dereceden fazla kayıp meydana geldi. Ortalama ameliyat süresi lateral yaklaşım uygulanan olgularda 53,14±18,11 dk, posterior yaklaşım kullanılan olgularda 68,54±17,67 dk idi. Flynn kriterlerine göre, lateral yaklaşım kullanılan gruptaki on yedi hastanın on üçünde (%76,47), posterior yaklaşım kullanılan gruptaki on hastanın sekizinde (%80) tatminkâr sonuç elde edildi.
SONUÇ
Çocuk suprakondiler humerus kırıklarında, lateral yaklaşım ile triseps adelesini kesmeden yapılan posterior yaklaşımın dirsek hareket açıklığını eşit oranda etkilediği kanaatine varıldı. Posterior yaklaşım ulnar sinirin Kirschner teliyle doğrudan yaralanma ihtimalini azaltmakta ancak ameliyat süresini uzatmaktadır.
BACKGROUND
The clinic outcomes of supracondylar humerus fractures in children treated with open reduction and internal fixation by using two different surgical exposures were studied.
METHODS
The clinic outcomes of seventeen and ten patients to whom lateral (LA) and posterior (PA) approaches were used respectively, were evaluated according to the Flynn’s criteria. All fractures were extension type and classified as type II and III according to Gartland’s classification. Left arm was broken in nineteen children and right arm in eight. The mean age was 8.5 years (range 3-13 years) and mean follow up was 19.4 months (range 8-50).
RESULTS
Four (23.52%) of the seventeen patients with LA and two (20%) of the ten patients with PA suffered from a loss in the range of motion (ROM) of the elbow more than 10° (p>0.05). Mean operation time was 53.14±18.11 minutes in the patients used LA and 68.54±17.67 minutes in the patients with PA. Satisfactory results were obtained in thirteen of the seventeen patients (76.47%) in the group with LA and in eight of the ten patients (80%) in the group with PA.
CONCLUSION
It is concluded that in the open reduction of childhood supracondylar fractures of the humerus, LA and PA approaches without dividing triceps muscle do equally affect the ROM of the elbow. Although PA decreases the risk of ulnar nerve injury with Kirschner wire, it prolongs the operation time.