AMAÇ
Bu çalışmada, penis kırıkların tanı ve tedavisine yaklaşımlar retrospektif olarak değerlendirildi.
GEREÇ VE YÖNTEM
Ocak 1990 ile Ocak 2009 tarihleri arasında kliniğimize penis kırığı nedeniyle başvuran 107 hasta retrospektif olarak değerlendirildi. Hastaların yaşı, kırığın nedeni, kırığın oluş zamanı, fiziksel inceleme bulguları, radyolojik bulgular, uygulanan tedavi şekli ve ameliyat sonrası komplikasyonlar kaydedildi. Beş hastaya kavernozografi ve 8 hastaya retrograd üretrografi yapıldı.
BULGULAR
Cinsel ilişki ve uygunsuz ortamda erekte peniste detümesansı sağlamak için elle bükme penis kırığının en sık nedenleri olarak bulundu. Tanı 102 hastada anamnez ve fiziksel incelemeyle kondu. Kavernozografi 5 hastada yapıldı. Üretral yaralanma düşünülen 8 hastaya retrograd üretrografi yapıldı. Yırtıklar 101 hastada cerrahi olarak onarıldı, 6 hastaya ise konservatif tedavi yapıldı. Ameliyattan sonraki 6. ayda yapılan kontrollerde konservatif tedavi yapılan 6 hastanın 3’ünde penil kurvatur gelişirken cerrahi yapılan hastalarda hiçbir komplikasyon gelişmedi.
SONUÇ
Anamnez ve fiziksel inceleme ile kesin tanı konulamayan hastalarda kavernozografi, üretra yaralanması şüphesi olanlara ise üretrografi yapılmalıdır. Penis kırığının erken cerrahi onarımı penis kurvatur gelişimini önlemek ve hızlı iyileşmeyi sağlamak için önerilmektedir.
BACKGROUND
The aim of this study was to retrospectively evaluate our approach to the diagnosis and treatment of penile fracture.
METHODS
We retrospectively evaluated the results of 107 patients with penile fracture treated in our clinic between January 1990 and January 2009. Patient age, etiology of each fracture, history, physical examination results, radiologic findings, type of treatment, and postoperative complications were recorded. In 5 cases cavernosography was performed and in 8 cases retrograde urethrography.
RESULTS
The most common etiologies of penile fracture were coitus and manually bending the penis for detumescence. Diagnoses were made based on history and physical examination in 102 patients and cavernosography in 5 patients. In order to evaluate urethral injury in 8 cases, retrograde urethrography was performed. Rupture was repaired surgically in 101 patients, but 6 patients were treated conservatively. Among the 6 conservatively treated patients, 3 developed penile curvature 6 months post-treatment; no complications occurred in the surgically treated patients.
CONCLUSION
Cavernosography should be performed only when history and physical examination are insufficient for diagnosis, and retrograde urethrography should be performed when urethral injury is suspected. In order to prevent the development of penile curvature and to ensure rapid recovery, early surgical repair is advised.