AMAÇ: Bu çalışmada, vücut dokunulmazlığına karşı işlenen suçlar kapsamında acil hekimlerince düzenlenen adli raporlar ile aynı adli olgular için Adli Tıp Kurumu İkinci Adli Tıp İhtisas Kurulu’nca düzenlenen raporları karşılaştırarak, acil hekimlerinin düzenledikleri adli raporlardaki eksiklikleri belirlemeyi ve bu raporlarda sık yapılan hataların tespit edilmesini amaçladık.
GEREÇ VE YÖNTEM: 01.02.2019–01.05.2019 tarihleri arasında Adli Tıp Kurumu Adli Tıp İkinci İhtisas Kurulu’na çeşitli nedenlerle gönderilen ve acil hekimlerince düzenlenmiş 241 olguya ait adli raporlardaki standart adli raporda bulunması gereken bilgilerinin varlığı (adı, soyadı, adres, olay tarihi v.b) geriye dönük incelendi. Ayrıca bu raporlarda belirtilen adli olaya neden olan travmanın yaşamsal tehlike gösterip göstermediği ve basit tıbbi müdahale ile giderilebilme durumları aynı olaylar için Adli Tıp Kurumu Adli Tıp İkinci İhtisas Kurulu’nca düzenlenen raporlarla karşılaştırılarak yapılan hatalar tespit edildi.
BULGULAR: Çalışmamızda, acil servislerde düzenlenen adli raporların %95.5’inde adres, %63.9’unda muayene saati, %75.9’unda olay tarihi belirtilmemişti. Elle yazılan adli raporların %23.2’si okunaklı bulunmadı. Adli Tıp Kurumu ve acil hekimlerinin aynı adli olaylar için düzenledikleri raporların yaşamsal tehlike ve basit tıbbi müdahale ile giderilebilme durumları karşılaştırıldığında, acil hekimlerinin adli olaya neden olan travmanın yaşamsal tehlike ve basit tıbbi müdahale ile giderilebilme durumlarını tespit etmede yetersiz oldukları gösterildi. Üçüncü basamak hastanelerde (eğitim ve araştırma hastanesi ile üniversite hastaneleri) düzenlenen adli raporların, birinci ve ikinci basamak hastanelerde düzenlenen adli raporlara göre adli olaya neden olan travmanın yaşamsal tehlike ve basit tıbbi müdahale ile giderilebilme durumlarını daha doğru tespit ettiği görüldü.
TARTIŞMA: Acil servislerde çalışan hekimlerin pratisyen ya da acil uzmanı olmaları fark etmeksizin, adli rapor düzenlenmesi ile ilgili hassasiyetlerinin ve bilgi düzeylerinin yetersiz olduğu tespit edilmiştir. Acil tıp ve adli tıp uzmanlık alanlarının içinde yer aldığı koordineli planlanan multidisipliner eğitimlerin arttırılmasıyla hatalı düzenlenen adli raporların azalacağı ve hekimlerin düzenledikleri adli raporların sonuçları hususunda farkındalıklarının artacağı düşüncesindeyiz.
BACKGROUND: Identify the deficiencies in the forensic reports prepared by the emergency physicians and to identify the frequent mistakes in these reports by comparing the forensic reports issued by the emergency physicians in the context of offences against physical integrity and the forensic reports issued by the Second Forensic Medicine Specialization Board for the same forensic cases.
METHODS: Existence of the information that should be included in the standard forensic report (name, surname, address, event date, etc.) of 241 cases prepared by emergency physicians who were sent to the Forensic Medicine Second Forensic Medicine Second Specialization Board due to various reasons between February 1, 2019, and May 1, 2019, were reviewed retrospectively. Besides, whether the trauma causing the forensic event stated in these reports is life threatening or not and whether it can be eliminated with simple medical intervention or not were compared with the reports prepared by the Council of Forensic Medicine Forensic Medicine Second Specialization Board for the same events and certain mistakes were determined.
RESULTS: Address, examination time, and incident date were not specified in forensic reports issued by emergency physicians with a ratio of 95.5%, 63.9%, and 75.9%, respectively. About 23.2% of forensic reports written by hand were not legible. When the reports prepared by the Council of Forensic Medicine and the emergency physicians for the same forensic events were compared in terms of the presence of life threat and treatment with simple medical intervention, it was shown that the emergency physicians were insufficient in determining the life hazard and the simple medical intervention to resolve the trauma causing the forensic event. It was found that the forensic reports issued in tertiary hospitals (education and research hospitals and university hospitals) were more accurate in determining the life hazard and treatment with simple medical intervention status of trauma which caused the forensic event when compared with forensic reports which were issued in primary and secondary line hospitals.
CONCLUSION: Regardless of whether the physicians working in the emergency departments are general practitioners or emergency specialists, their sensitivity and knowledge level regarding the preparation of a forensic report was found to be insufficient. We believe that with the increase of coordinated planned multidisciplinary trainings that include emergency medicine and forensic medicine, the forensic reports that are arranged incorrectly will decrease and the awareness of physicians about the results of forensic reports will increase.