AMAÇ: Le Fort 1 osteotomileri, orta yüz deformitelerini düzeltmek için yaygın olarak kullanılmaktadır. Maksillanın kolayca hareket etmesi için pterigomaksiller bileşke ayrılmalıdır. Bu osteotomiyi gerçekleştirirken pterigoid plak sağlam kalmalıdır. Bu çalışmanın amacı, Le Fort 1 osteotomisinde pterigomaksiller bileşkenin anatomik özellikleri ile kırık paternleri arasındaki ilişkiyi değerlendirmektir.
GEREÇ VE YÖNTEM: Le Fort 1 osteotomi ameliyatı geçirmiş 41 hastanın (82 örnek) ameliyat öncesi ve ameliyat sonrası konik ışınlı bilgisayarlı tomografi görüntüleri radyolojik olarak değerlendirildi. Pterigomaksiller fissür ve pterigoid plağın morfolojik ölçümleri yapıldı. Pterigomaksiller ayrılma, temiz kesim, maksiller sinüs ve pterigoid plak kırığı şeklinde ayrıldı.
BULGULAR: Temiz kesim tip kırık ve pterigoid plak kırığı gruplarının pterigoid proses kalınlıkları ile pterigomaksiller bölge kalınlıkları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark gözlendi.
TARTIŞMA: Anatomik varyasyonlar pterigomaksiller bileşkenin düzgün ayrılmasını zorlaştırmaktadır. Pterigomaksiller bileşke kalınlığının az olması istenmeyen kırık riskini artırır; ancak tecrübelerimize göre yanlış açı, aşırı kuvvet ve deneyimsiz cerrahlar ile osteotom kullanımı da istenmeyen pterygoid plak kırıklarına neden olabilmektedir.
BACKGROUND: Le Fort 1 (LF1) osteotomies are widely used to correct midface deformities. To move the maxilla freely, the ptery-gomaxillary junction (PMJ) must be separated. When performing this osteotomy, the pterygoid plate must remain intact. The objective of this study was to evaluate relationship between the anatomical features of the PMJ and fracture patterns in LF1 osteotomy.
METHODS: Pre-operative and post-operative cone-beam computed tomography images of 41 patients (82 samples) who have undergone LF1 osteotomy surgery were radiologically evaluated. Morphologic measurements of the pterygomaxillary fissure area and pterygoid plate were carried out. Moreover, pterygomaxillary separation was divided into the clean-cut, maxillary sinus, and pterygoid plate fracture types.
RESULTS: Statistically significant difference was observed between clean-type fracture and pterygoid plate fracture groups’ thickness of the pterygoid process and thickness of the pterygomaxillary region.
CONCLUSION: Anatomical variations make it difficult to separate the PMJ properly. Low thickness of PMJ increases the risk of unwanted fractures; however, according to our experience, the use of an osteotome with an incorrect angle, excessive force, and inexperienced surgeons can also cause undesirable pterygoid plate fractures.