AMAÇ: Distal femoral kırıkların (DFK) tedavisi önemli bir cerrahi sorundur. Distal femoral kırıkların rijit fiksasyonu ile birlikte kemik greftlemesine genellikle gereksinim duyulmaktadır. Dinamik kondiler vida (DKV) ve retrograd intramedüller suprakondiler çivi (RİSÇ) kullanan biyolojik osteosentez, kan akımını korur ve kemik greftlemesine yönelik gereksinimi sınırlandırır. GEREÇ-YÖNTEM: Eylül 2002’den Aralık 2004 tarihine kadar, 68 adet kapalı distal femur kırığı, 31 tanesinde DKV ve 37 tanesinde de RİSÇ kullanılan köprü plak osteosentezi ile tedavi edildi. Hastalar, rasgele yöntemle iki gruba ayrıldı ve 24-36 ay (ortalama 30 ay) süreyle takip edildi. BULGULAR: Operasyon zamanı ile ilgili olarak, DKV grubu RİSÇ grubuna göre anlamlı şekilde daha iyi sonuçlar gösterdi (p=0,000). Bununla birlikte kan kaybı, DKV grubunda anlamlı şekilde daha fazla oldu (p=0,000). Kümülatif kırık oranı (p=0,855), diz hareket genişliği (p=0,727), genel sonuçlar (p=0,925) ve komplikasyonlar (p=0,927) bakımından iki grup arasında bir fark saptanmadı. SONUÇ: DFK’yla ilgili olarak, implant veya cerrahi tekniğin hiçbiri, her koşulda, bir diğerine üstün değildir. DFK’nın tedavisinde, RİSÇ uygulanması standart tedavidir ancak dinamik kondiler vida kullanan biyolojik osteosentez de çok iyi bir alternatiftir.
Anahtar Kelimeler: Köprü plaklama, distal femur, kırıklar; dinamik kondiler vida; retrograd intramedüller çivi.BACKGROUND: The treatment of distal femoral fractures remains a significant surgical challenge. With the rigid fixation of the distal femoral fractures, bone grafting is frequently needed. Biological osteosynthesis using dynamic condylar screw (DCS) and retrograde intramedullary supracondylar nail (RIMSN) preserve the blood supply and limit the need for bone grafting. METHODS: From September 2002 to December 2004, 68 closed fractures of the distal femur were treated by bridge plate osteosynthesis using DCS in 31 and RIMSN in 37. The patients were allocated to one of the two groups randomly and followed for 24-36 months (average: 30 months). RESULTS: With respect to operation time, the DCS group presented significantly better results than the RIMSN group (p=0.000). However, the blood loss was significantly more in the DCS group (p=0.000). There were no significant differences in terms of cumulative rate of union (p=0.855), range of motion of the knee (p=0.727), overall results (p=0.925) and complications (p=0.927) between the two groups. CONCLUSION: No implant or surgical technique is superior to any other under all circumstances for distal femoral fracture. RIMSN is standard care, yet the biological osteosynthesis using DCS is a very good alternative for the treatment of distal femoral fractures.
Keywords: Bridge plating, distal femur, fractures; dynamic condylar screw; retrograde intramedullary nail.