AMAÇ: Medikolegal açıdan sorun oluşturmuş testis torsiyonu (TT) olgularını inceleyerek, bu gibi durumlarda tıbbi ihmal veya yanlış uygulamaya neden olmuş belirteçleri tanımlamak ve testis torsiyonu olgularının tıbbi yönlerini karakterize etmek amacıyla bir inceleme yaparak sizlere sunmayı amaçladık.
GEREÇ VE YÖNTEM: 2004–2019 yılları arasında Türkiye’nin farklı hastanelerinde gerçekleştirilmiş müdahaleler sonucu, orşiektomi olan ve Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu’nda tıbbi uygulama hatası bakımından incelenen 53 testis torsiyonu olgusuna ait veriler geriye dönük olarak değerlendirildi.
BULGULAR: Olguların median yaşı dokuz yıldır. Torsiyon olguların %43.4’ünün (n=23) sol tarafında, %54.7’sinin (n=29) sağ tarafında, %1.9’unun (n=1) ise iki taraflı testis torsiyonu izlenmiştir. Ön tanılar incelendiğinde; %58.5 (n=31) epididimorşit, %13.2 (n=7) üriner enfeksiyon, %9.4 (n=5) hidrosel, %7.5 (n=4) renal kolik ve diğer ön tanılar testis kontüzyonu, gastroenterit, inguinal herni ve akut apandisit olarak saptanmıştır. Başvuru ile TT tanısı arası geçen süre, ortalama 59.0±11.2 saattir. Hastayı ilk değerlendiren doktor ile başvuruda skrotal muayene yapma durumu arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptanmıştır (p=0.008; p<0.01). Acil servis hekimlerinde skrotal muayene yapma oranı ürologlardan düşüktür. Malpraktis açısından bağımsız bir uzman tarafından ileri incelemeye gerek görülen ve adli tıp kurumuna gelen hasta dosyalarında suçlanan hekimler; 25 (%47.2) üroloji uzmanı, 22 (%41.5) acil servis uzmanı, dört (%7.5) pediatrist ve iki (%3.8) radyoloji uzmanıydı.
TARTIŞMA: Hekimler medikolegal kaygılarından önce hasta sağlığı açısından bu aksaklılıkların mümkün olduğu yaşanmaması için doğru tanı ve tedavi için gerekli değerlendirmeleri yapmalıdır. Doğru tanı için hekimlerin bilinçlendirilmesi, hekimlerin bilgi ve bilinç düzeyinin arttırılması ve sürecinin zamana karşı olması nedeniyle klinik olarak şüphe edilmesi halinde hastanın acil ameliyat edilmesi uygun gözükmektedir.
BACKGROUND: By examining patients with testicular torsion (TT) that caused problems in medicolegal terms, the present study aims to define markers causing medical neglect or malpractice in similar conditions and perform a retrospective examination to characterize the medical aspects of patients with TT.
METHODS: In this study, 53 patients who underwent orchiectomy for TT following interventions made between 2004 and 2019 in different hospitals of Turkey and had satisfactory clinical findings in their files based on medicolegal inspections were included.
RESULTS: The median age of the patients was nine years. Twenty-three (43.4%) of the patients had TT on the left side, 29 (54.7%) had TT on the right side, and one (1,9%) patient had bilateral TT. It was noticed that 31 (58.5%) patients had epididymo-orchitis (EO), seven patients had (13.2%) urinary infection, five (9.4%) patients had a hydrocele, and four (7.5%) patients had renal colic, and the others had testicle contusion, gastroenteritis, inguinal hernia, and acute appendicitis as misdiagnoses. The mean time that passed between admission and TT diagnosis was detected as 59±11.2 hours. A statistically significant relation was detected between the branch of the physician who first evaluated the patients and the presence of performing scrotal examination and imaging during admission. The ratio of physical scrotal examinations by emergency service physicians was lower than with the urologists. Among the preliminary examiner allowed to be an advanced evaluation for the possibility of missing diagnosis by an independent specialist physicians, 25 (47.2%) were urologists, 22 (41.5%) were emergency service physicians, four (7.5%) were pediatricians, and two (3.8%) were radiologists.
CONCLUSION: Physicians should perform the required evaluations for a suitable diagnosis and treatment by putting aside their medicolegal concerns and prevent the problems by giving priority to patient health. For the correct diagnosis and proper management of TT, it is necessary to increase the information levels of physicians, and patients should be explored urgently in the event of any clinical suspicion.