AMAÇ: Ameliyat sonrası periton içi yapışıklık oluşumunda bağırsak kan akımı değişikliklerini incelemek ve Endotelin-1 (ET-1) reseptör blokajının rolünü araştırmaktır.
GEREÇ-YÖNTEM: Çalışmada 250-300 gr ağırlığında 28 adet Wistar-Albino erişkin sıçan eşit olarak dört gruba ayrıldı. Kontrol grubuna (grup 1; n=7) ameliyat uygulanmadı. Sham grubuna (grup 2; n=7) sadece laparotomi yapıldı. Yapışıklık grubuna (grup 3; n=7) sağ karın duvarından 1x1 cm’lik peritoneal yama eksizyonu ve çekal abrazyon, “yapışıklık model ameliyatı” olarak uygulandı. Tedavi grubuna (grup 4; n=7); bir non-selektif ET-1 reseptör blokeri olan bosentan (30 mg/kg, IP) periton içi yoldan dört gün süreyle günde bir kez verildi. Ameliyat sonrası yedinci gün, superior mezenterik arterin beslediği bağırsak kan akımı ölçüldü. Yapışıklık şiddeti ve yaygınlığı ile yapışıklıktaki miyeloperoksidaz (MPO) aktivitesi ölçüldü.
BULGULAR: Ortalama bağırsak kan akımı grup 1 (65.5±1.2 ml/100 gr) ile kıyaslandığında yapışıklık grubunda (81.9±5.6 ml/100 gr) belirgin olarak artmıştı. Grup 1 ve grup 2 ile karşılaştırıldığında bosentanın (44.3±6.9 ml/100 gr) bağırsak kan akımında belirgin azalmaya neden olduğu görüldü. Sham grubunun (62.2±1 ml/100 gr) kan akım seviyeleri kontrol grubundakilerle (65.5±1.2 ml/100 gr) benzerlik gösterdi. Yapışıklık skorları, yapışıklık ve bosentan gruplarında benzer bulundu. Sham grubunda neredeyse hiç yapışıklık görülmedi. Bosentan grubunda yapışıklık dokusu MPO aktivitesi belirgin olarak artmıştı.
SONUÇ: Non-selektif ET-1 reseptör blokajının periton içi yapışıklık oluşumunun önlenmesinde bir etkisi yoktur ancak, bağırsak kan akımında azalmaya neden olur. Yapışıklık oluşumu bağırsak kan akımını arttırır. Yapışıklık oluşumu, bosentan tedavisine rağmen artmış polimorfonükleer (PMN) infiltrasyonu ile birliktedir.
BACKGROUND: The current study was planned to investigate intestinal blood flow alterations and the role of ET-1 receptor blockade in the formation of postoperative intraperitoneal adhesion formation.
METHODS: Twenty-eight adult Wistar Albino rats weighing between 250 g and 300 g were divided into four groups. Control group (group 1; n=7) did not undergo any operation. Sham group (group 2; n=7) had only laparotomy. In the adhesion group (group 3; n=7), peritoneal patch (1x1 cm) excision from the right abdominal wall and cecal abrasion were done as "adhesion model operation". One week following this, treatment group (group 4; n=7) received a non-selective ET-1 receptor blocking agent bosentan (30 mg/kg, IP) intra-abdominally, once a day for four days. Intestinal blood flow through the superior mesenteric artery was measured, on postoperative seventh day. Adhesion severity and extension as well as myeloperoxidase activity in the adhesion were calculated.
RESULTS: Mean intestinal blood flow significantly increased in adhesion group (81.9±5.6 ml/100 g) when compared to group 1 (65.5±1.2 ml/100 g). Bosentan caused a significant decrease (44.3±6.9 ml/100 g) in intestinal blood flow when compared to group 1 and group 2. Sham group (62.2±1 ml/100 g) had similar blood flow level with the control group (65.5±1.2 ml/100g). Adhesion scores were similar in adhesion and Bosentan groups. Sham group had almost no adhesions. Myeloperoxidase activity in adhesion tissue was significantly higher in bosentan group.
CONCLUSION: Non-selective ET-1 receptor blockade has no effect on prevention of the formation of intra-abdominal adhesion, but causes a decrease in intestinal blood flow. Adhesion formation increases intestinal blood flow. Adhesion formation is accompanied by increased polymorphonuclear infiltration despite bosentan treatment.