AMAÇ: Bu çalışmanın amacı tüberkülozun (TB) endemik olduğu bir bölgede granülomatöz apandisitin (GAp) ayırıcı tanısında real-time polymerase chain reaction (PCR) ve interferon-gamma release assay’in (IGRA) kullanılabilirliliğini sunmaktır.
GEREÇ VE YÖNTEM: Akut apandisit ön tanısıyla apendektomi yapılan ve histopatolojik tanısı GAp olan 16 hasta geriye dönük olarak analiz edildi. Parafine gömülmüş doku bloklarında TB basiline ait DNA’nın varlığını göstermek için real-time PCR yöntemi kullanıldı. Periferik kanda TB basiline spesifik interferon gamanın olup olmadığını tespit etmek için IGRA testi kullanıldı.
BULGULAR: Yaşları 21 ile 82 yıl arasında değişen 16 hasta (erkek=10, kadın=6) bu çalışmaya dahil edildi. Tüm hastalarda akut apandisit vardı ve üç hastada ayrıca apendikste perforasyon vardı. Histopatolojik olarak tüm apendektomi spesimenlerinde nekrotizan granülomatöz enflamasyon tespit edildi. Ehrlich-Ziehl-Neelsen ile boyanan hiçbir patoloji preparatında aside dirençli basil tespit edilmedi. GAp’li tüm hastaların parafine gömülmüş doku bloklarında Real-time PCR çalışıldı fakat sadece üç hastada TB basiline ait DNA amplifiye edildi. GAp’li 12 hastanın periferik kan numunesinde IGRA çalışıldı ve sonuçlar aşağıdaki gibi raporlandı: negatif (n=9), pozitif (n=2) ve belirsiz (n=1).
TARTIŞMA: Özellikle TB’nin endemik olduğu bölgelerde GAp’nin ayırıcı tanısında öykü, histopatolojik bulgular, doku PCR, kan IGRA ve klinik bulguların birlikte kullanımının önemli olduğuna inanıyoruz. Ayrıca, makroskobik olarak normal görünse bile tüm apendektomi spesimenlerinin histopatolojik değerlendirme için laboratuvara gönderilmesini öneriyoruz.
BACKGROUND: This study aims to present the usability of real-time polymerase chain reaction (PCR) and interferon-gamma release assay (IGRA) in the differential diagnosis of granulomatous appendicitis (GAp), especially in areas where tuberculosis (TB) is endemic.
METHODS: Sixteen patients underwent appendectomy with presumed diagnosis of acute appendicitis were retrospectively analyzed for histopathological diagnosis of GAp. Real-time PCR method was used to show the whether presence of DNA of the tubercle bacilli in paraffin-embedded tissue blocks. IGRA test was used to investigate whether tubercle bacilli- specific interferon gamma was present in peripheral blood.
RESULTS: Sixteen patients (male: 10 female: 6) aged between 21 and 82 years were included in this study. All patients had acute appendicitis and three of them also had appendiceal perforation. Histopathologically, necrotizing granulomatous inflammation was detected in all appendectomy specimens. Acid-fast bacilli were not detected in any of the pathology slides stained with Ehrlich-Ziehl-Neelsen. Real-time PCR was studied in paraffin-embedded tissue blocks of all patients with GAp, but the TB bacilli DNA was amplified in only three patients. IGRA test was studied in peripheral blood samples of 12 patients with GAp and results were as follows: negative (n=9), positive (n=2) and indeterminate (n=1).
CONCLUSION: We believe that the use of anamnesis, histopathological findings, tissue PCR, blood IGRA and clinical findings together are important for differential diagnosis of GAp, especially where TB is endemic. We also suggest that all appendectomy specimens should be sent to the laboratory for histopathological evaluation even if specimens appear macroscopically normal.