AMAÇ: Acil servis (AS) başvurularında ayak bileği yaralanmaları önemli bir yer tutmaktadır. Etkin bir tanı ve tedavi süreci, hastaların hızla iyileşmesi ve acil servislerdeki tıkanıklığın azaltılması için hayati öneme sahiptir. Bu çalışmanın amacı, acil servise başvuran geriatrik hastalarda Ottawa ayak bileği kurallarının (OAR) yeterliliğini ve etkinliğini değerlendirmektir.
GEREÇ VE YÖNTEM: Şubat 2022-Kasım 2022 tarihleri arasında, izole ayak bileği yaralanması şikayetiyle acil servise başvuran 65 yaş ve üzeri 160 hasta (118 kadın, 42 erkek) çalışmaya dahil edilmiştir. OAR'nin sensitivitesi, spesifitesi, pozitif prediktif değeri ve negatif prediktif değeri hesaplandı.
BULGULAR: Çalışmada, hastaların %37.5'inde fraktür tespit edilmiştir. OAR'nin sensitivitesi %98.33, spesifitesi %86, negatif prediktif değeri %98.85 ve pozitif prediktif değeri %80.82 olarak bulunmuştur.
SONUÇ: Çalışma, OAR'nin geriatrik popülasyonda yüksek sensitiviteye sahip olduğunu, ancak spesifite ve pozitif prediktif değer açısından bazı sınırlılıklar gösterdiğini ortaya koymaktadır. Bu sonuçlar, geriatrik popülasyonda ayak bileği yaralanmalarının değerlendirilmesinde OAR'nin kullanımının etkinliğini desteklemekte, ancak aynı zamanda yanlış pozitif sonuçlar açısından dikkatli kullanılması gerektiğini göstermektedir.
BACKGROUND: Ankle injuries are a common reason for visits to the emergency department (ED). An effective diagnosis and treatment process is crucial for the swift recovery of patients and for alleviating congestion in EDs. This study aims to evaluate the adequacy and effectiveness of the Ottawa Ankle Rules (OAR) in geriatric patients presenting to the emergency department (ED).
METHODS: Between February 2022 and November 2022, 160 patients aged 65 and older (118 women, 42 men) who presented to the ED with isolated ankle injuries were included in the study. We calculated the sensitivity, specificity, positive predictive value, and negative predictive value of the OAR.
RESULTS: The study found fractures in 37.5% of patients. The sensitivity of the OAR was 98.33%, the specificity was 86%, the negative predictive value was 98.85%, and the positive predictive value was 80.82%.
CONCLUSION: This study demonstrates that the OAR is highly sensitive in the geriatric population but shows some limitations in terms of specificity and positive predictive value. These results support the effectiveness of using the OAR in evaluating ankle injuries in the geriatric population but also highlight the need for cautious application due to the potential for false-positive outcomes.