p-ISSN: 1306-696x | e-ISSN: 1307-7945
Cilt : 27 Sayı : 4 Yıl : 2024

Hızlı Arama

SCImago Journal & Country Rank
Erken ve ultra-erken müdahalenin anevrizmatik subaraknoid kanamada sonuç üzerine etkileri [Ulus Travma Acil Cerrahi Derg]
Ulus Travma Acil Cerrahi Derg. 2021; 27(4): 449-456 | DOI: 10.14744/tjtes.2020.49196

Erken ve ultra-erken müdahalenin anevrizmatik subaraknoid kanamada sonuç üzerine etkileri

Ahmet Tolgay Akıncı, Yener Aktürk, Banu Tütüncüler, Metin Orakdöğen, Osman Şimşek
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi, Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı, Edirne

AMAÇ: Anevrizmatik subaraknoid kanama için optimal müdahale zamanlaması nöroşirürjide tarihsel olarak tartışmalı konulardan biridir. Çok sayıda çalışma konuya değinmesine rağmen, hastalığın doğası nedeniyle bu çalışmaların birçok sınırlamaları vardır. Erken ve ultra-erken müdahaleler son yıllarda giderek daha fazla destekçiye ulaşmıştır. Bununla birlikte, erken ve ultra-erken müdahalenin hastalığın sondurumu üzerindeki etkileri netlik kazanmamıştır.
GEREÇ VE YÖNTEM: Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Uygulama Hastanesi’nde tek merkezli geriye dönük bir kohort çalışması yapıldı. Çalışma, 1 Ocak 2001 ve 31 Aralık 2015 tarihleri arasında anevrizmal subaraknoid kanama ile başvuran tüm hastalara ait verileri içerdi. Hastalar WFNS Derecelerine göre “İyi Derece (I-III)” veya “Kötü Derece (IV-V)” olmak üzere iki gruba ayrıldı. Hastalar ayrıca Glasgow Sondurum Skalası puanlarına göre “Olumsuz (1–2)” veya “Olumlu (3–5)” sondurum olarak sınıflandırıldı. Veriler istatistiksel olarak analiz edilerek, erken ve ultra-erken müdahalenin sondurum üzerindeki etkileri değerlendirildi.
BULGULAR: Çalışma döneminde toplam 580 hasta kabul edildi. Bunlar arasından 494 hasta çalışma için uygun bulundu. Ortanca yaş (çeyrekler arası aralık) 55 (18) yıl idi. İki yüz kırk dört hasta (%49.4) kadın iken 250 hasta (%50.6) erkekti. Üç yüz on dört hasta (%63.6) ameliyat edildi ve 25 hastaya (%5.1) endovasküler tedavi uygulandı. Ultra-erken müdahale 60 hastada (%12.1), erken müdahale 142 hastada (%28.7) (bu grup ultra-erken müdahale grubunu da kapsamaktadır) sağlandı. Düşük dereceli ultra erken tedavi grubu ile diğerleri arasında anlamlı bir sondurum farkı mevcuttu (p=0.007). Benzer şekilde, düşük dereceli erken tedavi grubu ile diğerleri arasında anlamlı bir sondurum farkı vardı (p<0.001).
TARTIŞMA: Bu çalışma, anevrizmatik subaraknoid kanamada erken veya ultra-erken müdahaleye yönelik artan eğilimi desteklemektedir. Bulgularımız, hem erken hem de ultra-erken müdahalenin düşük dereceli anevrizmatik subaraknoid kanama hastalarında sondurum üzerinde olumlu etkileri olduğunu göstermiştir. Anevrizmatik subaraknoid kanama için en uygun müdahale zamanını açıklığa kavuşturmak için daha homojen ve büyük örneklerle yeni çalışmalar gerçekleştirilmelidir.

Anahtar Kelimeler: İntrakraniyal anevrizma, sondurum; subaraknoid kanama, Türkiye; zamanlama.

The effects of the early and ultra-early intervention on the outcome in aneurysmatic subarachnoid hemorrhage

Ahmet Tolgay Akıncı, Yener Aktürk, Banu Tütüncüler, Metin Orakdöğen, Osman Şimşek
Department of Neurosurgery, Trakya University Faculty of Medicine, Edirne-Turkey

BACKGROUND: The optimal timing of intervention for aneurysmatic subarachnoid hemorrhage is one of the historically controversial issues in neurosurgery. Although numerous studies investigated the subject, they had many limitations due to the nature of the disease. Early and ultra-early interventions have gained more and more supporters in recent decades. Nevertheless, the effects of the early and ultra-early intervention on the outcome of the disease are far from clarity.
METHODS: A single-center retrospective cohort study was carried out at Trakya University Medical Faculty Training and Practice Hospital. The study includes data on all patients admitted with an aneurysmal subarachnoid hemorrhage between January 1, 2001, and December 31, 2005. Patients were divided into two groups according to their WFNS grade status: Good (I–III) or poor (IV–V) grades. Patients are also classified according to their Glasgow Outcome Scale score: Unfavorable (1–2) or favorable (3–5) outcomes. Data were analyzed statistically, and the effects of the early and ultra-early intervention on the outcome were assessed.
RESULTS: A total of 580 patients were admitted in the study period. Among them, 494 were eligible for the study. The median age (interquartile range) was 55 (18) years. While 244 (49.4%) patients were women, 250 (50.6%) patients were men. Three hundred and fourteen (63.6%) patients were operated, and 25 patients (5.1%) were undergone endovascular treatment. The ultra-early intervention was achieved in 60 (12.1%) patients and 142 patients (28.7%, including the previous ultra-early intervention group) early intervention was achieved. A meaningful outcome difference was present between the poor-grade ultra-early treatment group and the rest (p=0.007). Analogously, a meaningful outcome difference was present between the poor-grade early treatment group and the rest (p<0.001).
CONCLUSION: This study supports the growing trend toward early or ultra-early intervention in aneurysmatic subarachnoid hemorrhage. Our findings showed that both early and ultra-early interventions have positive effects on the outcome in poor-grade aneurysmatic subarachnoid hemorrhage patients. Future studies with more homogenized and larger samples should be realized to clarify the optimal timing of intervention for aneurysmatic subarachnoid hemorrhage.

Keywords: Intracranial aneurysm, outcome; subarachnoid hemorrhage; timing; Turkey.

Sorumlu Yazar: Ahmet Tolgay Akıncı, Türkiye
Makale Dili: İngilizce
×
APA
NLM
AMA
MLA
Chicago
Kopyalandı!
ATIF KOPYALA