AMAÇ
Cerrahi ve konservatif tedavi kriterleri henüz kesinleşmemiş önkol çift kırığı olan büyük çocuk ve genç erişkinlerde tedavi sonrası ortalama iki yıllık izlem sonuçları değerlendirildi.
GEREÇ VE YÖNTEM
Mart 2001 ile Aralık 2003 tarihleri arasında, önkol çift kırığı tanısıyla kliniğimize başvuran ve yaşları 10-18 arasında değişen cerrahi veya konservatif olarak tedavi edilmiş, epifizleri kapanmamış 41 hastadan en az bir yıl takibi olup düzenli kontrole gelen 34 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastaların 23’üne konservatif, 11’ine cerrahi tedavi uygulandı. Hastalar kaynama süresi, fonksiyonel ve kozmetik açıdan değerlendirildi. Ortalama izlem süresi iki yıldı (dağılım 12-36 ay).
BULGULAR
Konservatif tedavi edilen 23 hastanın 21’inde (%91) Anderson kriterlerine göre mükemmel ve iyi sonuç, cerrahi tedavi edilen 11 hastanın 9’unda (%82) Anderson’a göre mükemmel ve iyi sonuç görüldü. Kötü sonuçlar konservatif grupta kabul edilen 15° üzeri açılanması olduğu halde ameliyatı kabul etmeyen hastalarda görüldü. Cerrahi grupta ise 1 hastada implant yetersizliği sonucunda ikinci ameliyat gerekmesi nedeniyle kötü sonuç alındı.
SONUÇ
Önkol çift kırıklı büyük çocuklarda öncelikle konservatif tedavi denenmeli, takiplerinde redüksiyonda kayma ve 15 derecenin üzerinde açılanma olan hastalara cerrahi tedavi planlanmalıdır.
BACKGROUND
We aimed to assess treatment outcomes of forearm fractures in patients aged between 10-18 years, for whom strict guidelines for surgical and conservative treatment are not yet clear.
METHODS
From a total of 41 patients between the ages of 10-18 years, 34 patients with a minimum of one-year follow-up in our clinic with the diagnosis of forearm fracture were evaluated retrospectively. All the patients had open epiphyses. Twenty-three of these patients were treated conservatively and 11 surgically. Patients were evaluated according to time of union, function and cosmesis. Average follow-up was two years (12-36 months).
RESULTS
Conservative treatment gave excellent and good results in 21 (91%), while surgical treatment gave excellent and good results in 9 (82%) of the patients when evaluated according to Anderson’s criteria. A bad result was seen in one patient who did not accept an operation, and had an angulation of over 15 degrees. We also had one bad result in the operatively treated group because of implant failure and a need for a second operation.
CONCLUSION
According to our results, conservative treatment should be the mainstay in the treatment of childhood fractures of the forearm. However, we should not hesitate in considering surgical treatment when the patients have a malalignment of more than 15 degrees.