p-ISSN: 1306-696x | e-ISSN: 1307-7945
Cilt : 26 Sayı : 5 Yıl : 2024

Hızlı Arama

SCImago Journal & Country Rank
Hidatik kist hastalığının periton içine rüptürü: Tek merkez deneyimi ve literatür analizi [Ulus Travma Acil Cerrahi Derg]
Ulus Travma Acil Cerrahi Derg. 2020; 26(5): 789-797 | DOI: 10.14744/tjtes.2020.32223

Hidatik kist hastalığının periton içine rüptürü: Tek merkez deneyimi ve literatür analizi

Cemalettin Koc, Sami Akbulut, Tevfik Tolga Sahin, Adem Tuncer, Sezai Yilmaz
İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı, Malatya

AMAÇ: Bu çalışmanın amacı intraperitoneal hidatik kist rüptürü gelişen hastalarla ilgili merkezimizin deneyimlerini literatür verileri ışığında sunmaktır.
GEREÇ VE YÖNTEM: Ocak 2003 ile Temmuz 2020 tarihleri arasında kliniğimiz tarafından intraperitoneal hidatik kist rüptürü sebebiyle ameliyat edilen 29 hastanın demografik, klinik, radyolojik ve postoperatif takip verileri retrospektif olarak incelendi.
BULGULAR: Yaşları 16 ile 79 yıl (median: 39, IQR=25.5) arasında değişen 29 hastanın 16 (55.2%)’sı erkek ve 13’ü kadın idi. Hastaların 21(72.4%)’inde spontaneous, 7’sinde travmatik (iatrogenic=2) ve birinde ateşli silah yaralanmasına bağlı hidatik kist rüptürü gelişti. Hastaların çoğu semptom ve bulguların başlamasından sonraki ilk 24 saat içinde acil servise başvurmuştu. WBC sayıları 8.600 ile 30.900/mm3 (median=12.100, IQR=5.7) arasında değişmekteydi. Rüptüre kistlerin 25 (86.2%)’i karaciğer, 2’si dalak ve geriye kalan 2’si pelvis lokalizasyonundaydı. Karaciğerde rüptüre olan kistlerin 19 (76%)’u sağ lob lokalizasyonundaydı. Rüptüre kistlerin çapları 40 ile 200 mm (median= 90, IQR=50) arasında değişmekteydi. Karaciğer yerleşimli rüptüre kistlerin 20 (80%)’sine konservatif cerrahi (partial pericystectomy gibi) işlem uygulanırken geriye kalan 5 (20%) hastaya radikal cerrahi (pericystectomy gibi) işlem uygulandı. Cerrahi işlem sırasında karaciğer yerleşimli rüptüre kistlerin 12 (48%)’inde kist kavitesinde veya karaciğer kesi yüzeyinde safra orifisi tespit edildi. Koledok çapı geniş olan veya kist kavitesinde geniş safra orifisi olan 6 (24%) hastaya koledok explorasyonu ve t-tube drenaj işlemi uygulandı. Bir hasta kist rüptürüne sekonder kardiopulmoner komplikasyonlar sebebiyle postoperatif birinci günde kaybedildi. Postoperatif median 1416 günlük takipte 7 (24.1%) hastada nüks gelişti.
TARTIŞMA: Intraperitoneal rüptür hidatik kist hastalığının hayatı tehdit eden bir komplikasyonudur. Hızlı tanı ve cerrahi tedavinin zamanlaması hayati önem arz eder. Anaflaktik komplikasyon gelişen hastalarda allerjik reaksiyonlara yönelik medikal tedaviye olabildiğince hızlıca başlanmalıdır. Her ne kadar skolosidal ajanlar kullanılsa bile rüptür sonucunda periton boşluğuna dökülen kız veziküller daha sonra nüks gelişmesi için en önemli risk faktörüdür. Bu yüzden tüm karın boşluğu itina ile kontrol edilmelidir.

Anahtar Kelimeler: Akut karın, anaflaktik reaksiyonlar; hidatik kist; nüks; perforasyon; rüptür.

Intraperitoneal rupture of the hydatid cyst disease: Single-center experience and literature review

Cemalettin Koc, Sami Akbulut, Tevfik Tolga Sahin, Adem Tuncer, Sezai Yilmaz
Department of General Surgery, İnönü University Faculty of Medicine, Malatya-Turkey

BACKGROUND: The primary aim of this study was to present our experience on intraperitoneal rupture of the hydatid cyst in guidance of literature data.
METHODS: Demographical, clinical, radiological and postoperative follow-up data of 29 patients who underwent surgical treatment in our institution with an indication of intraperitoneal rupture of the hydatid cyst from January 2003 to July 2020 were analysed retropectively.
RESULTS: Among the 29 patients with an age range of from 16 to 79 years ( median= 39, IQR=25.5), 16 were male (55.2%) and 13 were female (44.8%). Intraperitoneal rupture of the hydatid cyst was spontaneous in 21 (72.4%), traumatic in 7 (24.13%) (2 of them were iatrogenic) and was due to shotgun in one patient. Vast majority of the patients were admitted to the emergency department in the first 24 hours after the onset of sign and symptoms. WBC varied from 8.600 to 30.900/mm3 (median=12.100, IQR=5.7). Ruptured cysts were localised in liver (n=25, 86.2%), in spleen (n=2, 6.89%) or in pelvis (n=2, 6.89%) and diameter varied from 40 to 200 mm (median= 90, IQR=50). Among the cysts ruptured in liver, 19 (76%) of them were localised in right lobe. Among the ruptured cysts of liver, 20 (80%) of them underwent conservative surgery (partial pericystectomy etc), remaining 5 patients (20%) underwent a radical surgical treatment (pericystectomy etc). A biliary orifice was diagnosed during surgical exploration in either cyst cavity or cut surface of liver in 12 (48%) of the patients. Patients with a dilated common bile duct or a visible biliary duct orifice in cystic cavity underwent common bile duct exploration and T-tube drainage procedure (n=6, 24%). One patient died on postoperative day one, due to cardiopulmonary complications secondary to cyst rupture. All along the postopeartive follow-up of median 1416 days, seven (24.1%) patients were diagnosed for diseased recurrence.
CONCLUSION: Intraperitoneal rupture of the hydatid cyst is a life-threatening complication of hydatid cyst disease, for which diagnosis without delay and timing of surgical treatment is essential. Anaphylactic shock cases require rapidly initiation of medical treatment against allergic reactions. Despite scolocidal agents, vesicular spread into peritoneal cavity account for the major risk factor for disease recurrence. Hence, abdominal cavity should be explored cautiously.

Keywords: Acute abdomen, anaphylactic reactions; Hydatid cyst; rupture; perforation; recurrence

Sorumlu Yazar: Sami Akbulut, Türkiye
Makale Dili: İngilizce
×
APA
NLM
AMA
MLA
Chicago
Kopyalandı!
ATIF KOPYALA