AMAÇ: Çocukluk çağı göz yaralanmaları edinsel tek taraflı körlüğün en yaygın nedenlerinden biridir. Bu çalışmada çocukluk çağı göz yaralanmalarının nedenleri, hastaların demografik özellikleri ve tedavi sonuçlarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
GEREÇ VE YÖNTEM: Bu geriye dönük çalışmada Başkent Üniversitesi Hastanesi Göz Klinikleri’ne 1 Ocak 2017–31 Aralık 2019 tarihleri arasında başvuran oküler travmalı çocuklar değerlendirildi. Çalışmaya 16 yaşın altındaki tüm hastalar dahil edildi. Olgular yaş, cinsiyet, travmanın zamanı, yaralanma tipi, eşlik eden yaralanmalar, tedavi, görme bozukluğu, göz içi basıncı (GİB) ve gelişen oftalmik sekeller açısından değerlendirildi. Oküler travmalar, Birmingham Göz Travma Terminolojisi (BETT) sistemine göre sınıflandırıldı.
BULGULAR: Çalışmaya toplam 21 hasta alındı. Erkek-kadın oranı 13/8 idi. Hastaların ortalama yaşı 8.5±3.4 idi. Ortalama tedavi sonrası takip 8.2±4.3 aydı. Olguların tümünde yaralanma tek taraflı idi (10 sağ göz, 11 sol göz). On beş hastada (%71.4) açık glob yaralanması ve altı hastada (%28.5) kapalı glob yaralanması mevcuttu. Yedi olguda rüptür, beş olguda perforasyon, dört olguda penetrasyon ve dört olguda göz içi yabancı cisim tespit edildi. Takip süresi boyunca beş olguda retina dekolmanı saptandı. On bir (%52.3) olguda kesici tarzda, 10 (%47.6) olguda künt tarzda yara-lanma görüldü. En sık eşlik eden bulgular perforan yaralanmada kornea laserasyonu ve künt yaralanmada hifema idi. Beş olguda koroidal hemoraji, üç olguda kommosyo retina, iki olguda vitre içi kanama, bir olguda retina diyalizi, bir olguda makulada subhyaloidal hemoraji, bir olguda makula deliği ve bir olguda optik sinir avulsiyonu saptandı. On iki (%57.1) olguya lensektomi uygulandı ve bunların ikisine göz içi lens implantasyonu yapıldı. İlk başvuruda görme keskinliği alınabilen çocukların dördünde ışık persepsiyonu yoktu. Yedi olguda görme ışık persepsiyonu ve parmak sayma düzeyindeydi. Beş hastada en iyi düzeltilmiş görme keskinliği (EİDGK) 0.05–0.3 arasında idi. Son kontrolde, olguların %61.9’unda EİDGK 0.05–0.8 düzeyinde idi. Takip sonunda 14 (%66.6) olguda korneada skar, veya lökom izlendi. Bir olguya tedaviye yanıt vermeyen posttravmatik endoftalmi nedeniyle enükleasyon uygulandı. Son muayenede, iki olguda GİB <6 mmHg, dört olguda GİB >21 mmHg idi.
TARTIŞMA: Çocukluk çağı göz yaralanmalarında ön segment hasarı, görme azlığının başlıca nedenidir. Keskin nesnelerle olan yaralanmalar, künt trav-maya göre iki kat daha sık meydana gelir ve hastaların yaklaşık üçte ikisinde korneada rezidüel yara izi ile görmeyi azaltır. Travmaların özelliklerinin bilinmesi çocuk göz sağlığını korumak açısından gerekli olan stratejilerin belirlenmesinde faydalı olacaktır.
BACKGROUND: Childhood eye injuries are one of the most common causes of acquired unilateral blindness. In this study, our purpose was to investigate the demographics, etiology, and outcome of pediatric patients with ocular injury.
METHODS: The charts of children with ocular trauma who presented to Baskent University Hospitals, between January 1, 2017 and December 31, 2019 were retrospectively reviewed. All patients who were under 16 years of age were included. Data were collected on age, sex, time of trauma, injury type, associated injuries, treatments, visual impairment, intraocular pressure (IOP), and ophthalmic sequelae. Ocular traumas were classified according to the Birmingham Eye Trauma Terminology (BETT) system.
RESULTS: A total of 21 patients were identified. Male-female ratio was 13/8. The mean age of the patients was 8.5±3.4 years. Mean post-treatment follow-up was 8.2±4.3 months. Injury was unilateral in all cases (10 right eye, 11 left eye). Fifteen patients (71.4%) had open globe, and 6 (28.5%) had closed globe injury. Type of injury was rupture in 7 cases, perforation in 5, penetration in 4, and intraocular foreign body in 4. A total of 5 cases were documented to have retinal detachment during the follow-up. Sharp injuries were documented in 11 (64.7%) cases, and blunt in 6 (35.2%). The most frequent finding was hyphema in blunt injury, and corneal laceration in perforating injury. Five patients had choroidal hemorrhage, 3 had commotio retinae, 2 had intravitreal hemorrhage, 1 had subhyaloidal hemorrhage, 1 had macular hole, and 1 had optic nerve avulsion. Lens aspiration was performed in 12 (57.1%) cases, and 2 of them had intraocular lens implantation. In children whose initial vision was able to be taken, 4 had no light perception, 7 had light perception-counting fingers, and 5 had best-corrected visual acuity of 0.05–0.3. At final visit, 61.9% of patients had a VA of 0.05–0.8. Corneal scar or leucoma was observed in 14 (66.6%) cases at last visit. One eye was enucleated due to post-traumatic endophthalmitis that did not respond to treatment. At final visit, IOP <6 mmHg was identified in 2 cases and >21 mmHg in 4.
CONCLUSION: Anterior segment damage is the main cause of visual morbidity in pediatric ocular trauma. Injuries with sharp objects occur twice as often as blunt trauma and reduce vision with residual corneal scarring in about two-thirds of patients. Under-standing the pattern of eye injuries is useful in determining the strategies required to protect children’s eye health.