AMAÇ
Vücuttaki kırıklar, yeni Türk Ceza Kanunu’nun “netice itibariyle ağırlaşmış yaralama”lara verilecek cezaların düzenlendiği 87. Maddenin 3. Fıkrasında ayrı bir kavram olarak yer almaktadır. Sunulan çalışmada, 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren yeni Türk Ceza Kanunu’nda, kemik kırığı bulunan yaralanmalı olgulara düzenlenen adli raporların değerlendirilmesi ve kemik kırıklı olgularda düzenlenecek raporlarda dikkat edilecek hususların vurgulanması amaçlanmıştır.
GEREÇ VE YÖNTEM
1 Haziran 2005 ile 31 Aralık 2008 tarihleri arasında Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı’nca düzenlenen 842 adli rapordan, kemik kırığı saptanan 306’sı değerlendirme kapsamına alınmıştır.
BULGULAR
Kemik kırığına neden olan olgu türleri incelendiğinde, trafik kazası öncelikli olarak belirlenmiştir (n=183, %59,8). Olguların %35,3’ünde (n=108) kırığın kafa bölgesinde olduğu, %61,1’inin (n=187) yaşamsal tehlikeye maruz kaldığı belirlenmiştir.
SONUÇ
Tüm travmatik olaylar adli olgu olarak kabul edilir. Adli tıp uzmanı bulunan kurumlarda adli raporu adli tıp uzmanının düzenlemesinin uygun olacağı, bu kapsamda yataklı sağlık kuruluşlarında adli tıp uzmanı istihdamının yaygınlaştırılmasının yararlı olacağı düşünülmektedir. Ancak mevcut şartlarda, adli rapor düzenlemekle yükümlü tüm doktorların sorumlu duruma düşmemeleri için kemik kırıklarında uygulanması gereken yasal prosedürleri ve uygulama esaslarını bilmeleri gerekir.
BACKGROUND
“Fractures of the body” is a new definition in which the punishment for “aggravated injury in the end” is delineated in the new Turkish Penal Code (Article 87, Section 3). In the current study, we intended to evaluate the fact-evaluation reports of injuries with broken bones in the framework of the new Turkish Penal Code, which went into effect on 1 June 2005.
METHODS
Of the 842 forensic reports of our Eskisehir Osmangazi University, Department of Forensic Medicine, 306 cases with bone fractures were determined between 1 June 2005 and 31 December 2008.
RESULTS
Traffic accidents were determined as the most common cause of all broken bone cases (n=183, 59.8%). One hundred and eight of the cases (35.3%) were determined to have fracture in the head area, with life endangered in 61.1% (n=187) of all cases.
CONCLUSION
All traumatic phenomena are considered judicial cases. Forensic experts need to report on institutions to ensure they are complying with the regulations, and their work in this area is widely considered to be useful. However, in current circumstances, the doctor responsible for all forensic reports required to edit the case should be applied to broken bones to not fall into the legal procedures and practices need-to-know basis.