AMAÇ: Bu çalışma humerus diyafiz kırıklarının tedavisinde radiyal sinir diseksiyonu ile birlikte ve olmadan lateral yaklaşımlı cerrahinin etkinliğini ve güvenliğini karşılaştırmaktadır. Cerrahi yöntemlerin ve perioperatif faydaların ayrıntılı bir açıklamasının yanı sıra klinik, radyolojik ve komplikasyon sonuçları değerlendirildi.
GEREÇ VE YÖNTEM: Mayıs 2015 ile Aralık 2022 tarihleri arasında başvuran ve humerus diyafiz kırığı nedeniyle lateral yaklaşımla cerrahi uygulanan 71 hastanın verileri retrospektif olarak analiz edildi. Radiyal sinir diseksiyonu yapılmayan 34 hasta Grup 1'i, radiyal sinir diseksiyonu yapılan 37 hasta Grup 2'yi oluşturdu. Yaş, cinsiyet, kırık tarafı (sağ/sol), kırık tipi, takip süresi, ameliyat süresi, kanama miktarını içeren parametreler, radyolojik ve klinik değerlendirmeler (Omuz-Dirsek hareket açıklığı [ROM] ve Quick Disabilities of the Arm, Shoulder, and Hand score [Q-DASH]) ve kompli-kasyonlar incelendi. Cerrahi teknikler ve çözümler belgelendi.
BULGULAR: Her iki grup da yaş, cinsiyet, kırık tipleri ve takip süresi açısından benzer dağılımlar gösterdi. (p>0.05) Grup 1'de, Grup 2'ye kıyasla anlamlı derecede daha düşük cerrahi süre ve kanama miktarı görüldü. (her ikisi için de p<0,05) Klinik değerlendirmede, enfeksiyon vakası olmaksızın, tüm hastalarda fonksiyonel sınırlar dahilinde tatmin edici omuz ve dirsek hareket açıklığı ortaya çıktı. Q-DASH skorları gruplar arasında benzerdi. Ameliyat sonrası radial sinir felci Grup 1'de 1, Grup 2'de 3 hastada gelişti ve olguların tamamı ayaktan takiplerde sorunsuz bir şekilde iyileşti. Rad-yolojik değerlendirmede tüm hastalarda sorunsuz kaynama görüldü.
SONUÇ: Humerus diyafiz kırıklarında radial sinir diseksiyonu yapılmadan lateral yaklaşım, ameliyat süresi ve kanamanın azalması gibi potansiyel perioperatif avantajlarla birlikte geleneksel cerrahiyle kıyaslanabilir etkinlik ve güvenlik göstermektedir.
BACKGROUND: This study compares the efficacy and safety of lateral approach surgery with and without radial nerve dissection in treating humeral diaphyseal fractures. It assesses clinical, radiological, and complication outcomes, providing a description of the surgical methods and perioperative benefits.
METHODS: We retrospectively analyzed data from 71 patients admitted between May 2015 and December 2022 who underwent lateral approach surgery for humeral diaphyseal fractures. Group 1, consisting of 34 patients without radial nerve dissection, and Group 2, comprising 37 patients with radial nerve dissection, were compared. Parameters such as age, gender, fracture side (right/left), fracture type, follow-up time, surgical duration, blood loss, radiological and clinical evaluations (including Shoulder-Elbow range of motion [ROM] and Quick Disabilities of the Arm, Shoulder, and Hand score [Q-DASH]), and complications were examined. Surgical techniques and outcomes were documented.
RESULTS: Both groups exhibited comparable distributions in age, gender, fracture types, and follow-up times (p>0.05). Group 1 demonstrated significantly lower surgical duration and blood loss compared to Group 2 (p<0.05 for both). Clinical assessment revealed satisfactory shoulder and elbow ROM within functional limits for all patients, with no instances of infection. Q-DASH scores were similar between groups. Postoperative radial nerve palsy occurred in one patient in Group 1 and three patients in Group 2, with all cases resolving uneventfully during outpatient follow-ups. Radiological assessment confirmed uneventful union in all patients.
CONCLUSION: Lateral approach surgery without radial nerve dissection for humeral diaphyseal fractures offers comparable effectiveness and safety to conventional surgery, with potential perioperative advantages such as reduced operation time and blood loss.