AMAÇ: Sekonder spontan pnömotoraks, altta yatan akciğer hastalığı olan kişilerde gelişen pnömotoraksı tanımlamak için kullanılan terimdir. Önemli morbidite, yüksek sağlık harcamaları ve ölüm olasılığı ile dünya çapında önemli bir sağlık sorunudur. Bu çalışma, sekonder spontan pnömotoraksın epidemiyolojik özelliklerini, mortalite ve morbidite ile ilişkili risk faktörlerini ve tedavi seçeneklerini değerlendirmeyi amaçlamaktadır.
GEREÇ VE YÖNTEM: Sekonder spontan pnömotorakslı 133 hastanın tedavi yöntemleri, morbidite ve mortalite sonuçları ve ilişkili faktörler geriye dönük olarak değerlendirildi. Altta yatan akciğer hastalığı kanıtı bulunan veya 50 yaşın üzerinde sigara içme öyküsü olan spontan pnömotorakslı hastalar sekonder spontan pnömotoraks olarak kabul edildi. Sigara içme durumu için Brinkman indeksi ve fiziksel performans durumu için Eastern Cooperative Oncology Group performans ölçeği kullanıldı. Konservatif tedavi, göğüs tüpü, video yardımlı torakoskopik cerrahi ve torakotomi uygulanan tedavi yöntemleriydi.
BULGULAR: Ortalama yaş 50.50±20.374, yaş aralığı 16-95 idi. Hastaların 93’ü (%69.9) sigara kullanmaktaydı. En sık klinik bulgu 77 (%57.9) hastada dispne idi. En sık altta yatan hastalık 62 hastada (%46.6) kronik obstrüktif akciğer hastalığı idi. Altı (%4.5) hastaya konservatif tedavi uygulandı, 89 (%66.9) hastaya göğüs tüpü takıldı ve 38 (%28.6) hastaya cerrahi tedavi uygulandı. Operatif girişim olarak 24 (%18) hastaya akciğer kama rezeksi-yonu, 6 (%4.5) hastaya bül rezeksiyonu uygulandı. Hastaların 27’sine (%20.3) parietal plörektomi uygulandı. Aksiller mini-torakotomi veya torako-tomi, büyük pnömotorakslarda, sigara içenlerde ve obstrüktif akciğer hastalığında daha sık uygulandı. Tüp torakostomi, zayıf fiziksel performans, komorbiditeler ve enfeksiyöz hastalıklarda daha sık kullanıldı. Hastaların 55’inde (%41.4) bir veya daha fazla komplikasyon görüldü. En sık görülen komplikasyon 18 (%13.5) hastada inatçı hava kaçağıydı. Komplikasyonlar, büyük pnömotoraks (p=0.003), zayıf fiziksel performans (p=0.009), en-feksiyöz hastalıklar (p=0.030) ve mesleki risk faktörleri (p=0.032) ile ilişkiliydi. Hastaların 12’sinde (%9) nüks gelişti. Ameliyat sonrası 1 hastada nüks görüldü. Dört (%3) hasta hayatını kaybetti. Fiziksel performansı kötü olan hastalarda (p=0.027), ek hastalığı olanlarda (p=0.008) ve komplikasyon gelişen hastalarda (p=0.027) mortalite daha yüksekti. Hastanede kalış süresi mini aksiller torakotomi/torakotomi (p<0.001) ve VATS (p<0.001) gruplarında yüksekti. Hastanede kalış süresi açısından mini aksiller torakotomi/torakotomi ile VATS arasında anlamlı bir fark yoktu.
TARTIŞMA: Büyük pnömotoraks, zayıf fiziksel performans ve komorbidite morbidite ve mortalite ile ilişkilidir. Küçük pnömotoraks için konservatif tedavi, büyük pnömotoraks için göğüs tüpü en uygun başlangıç tedavisidir. VATS veya mini-aksiller torakotomi yolu ile büllöz bölgenin rezeksiyonu en uygun cerrahi tekniktir.
BACKGROUND: Pneumothorax in patients with underlying lung pathology is called secondary spontaneous pneumothorax (SSP). It is an important health problem worldwide, with significant morbidity, high health-care expenses, and possibility of mortality. This study aimed to evaluate the epidemiological characteristics, risk factors for mortality and morbidity, and treatment options of SSP.
METHODS: Outcomes of 133 patients with SSP were evaluated retrospectively. Patients with SP with evidence of underlying lung disease or a smoking history over 50 years of age were considered SSP. The patients were analyzed in terms of epidemiological fea-tures, underlying diseases, treatment methods, complications, and mortality. The treatment options included thoracotomy (T), video-assisted thoracoscopic surgery (VATS), tube thoracostomy, and conservative treatment.
RESULTS: The mean age was 50.50±20.374 years, and the age range was 16–95. Ninety-three (69.9%) of the patients were smokers. The most common clinical finding was dyspnea in 77 (57.9%) patients. The most common underlying disease was chronic obstructive pulmonary disease in 62 patients (46.6%). Six (4.5%) patients received conservative treatment, a chest tube was placed in 89 (66.9%) patients, and 38 (28.6%) patients were treated with surgery. As an operative procedure, lung wedge resection was performed in 24 (18.0%) patients and bulla resection was performed in 6 (4.5%) patients. Parietal pleurectomy was performed in 27 (20.3%) patients. Axillary mini-T or T was performed more frequently in large pneumothorax, smokers, and in obstructive pulmonary disease. Tube thoracostomy was used more frequently in poor physical performance, comorbidities, and infectious diseases. Complications were ob-served in 55 patients (41.4%). The most common complication was persistent air leakage in 18 (13.5%) patients. Complications were associated with large pneumothorax (P=0.003), poor physical performance (P=0.009), infectious diseases (P= 0.030), and occupational risk factors (P=0.032). Recurrence was developed in 12 (9.0%) patients. Postoperative recurrence was observed in 1 patient. Four (3%) patients died. Mortality was higher in patients with poor physical performance (P=0.027), comorbidities (P=0.008), and patients with complications (P=0.027). The length of stay in the hospital was high in mini-axillary T (AT)/T (P<0.001) and VATS (P<0.001). There was no significant relationship between the mini-AT/T and VATS in terms of length of hospital stay.
CONCLUSION: Large pneumothorax, poor physical performance, and comorbidity are associated with morbidity and mortality. Conservative treatment for small pneumothorax and chest tube for large pneumothorax is the most appropriate initial treatment. Resection of the bullous region through VATS or mini-AT/T is the most appropriate surgical technique.