AMAÇ: Literatürde majör yanıklı hastalarda insülin rezistansının görüldüğü ve bunun persistan olduğunu belirten yayınlar olsa da yeterli düzeyde değildir. Bu çalışma, majör yanıklı hastalarda travma sonrası erken dönemde insülin seviyeleri ile insülin rezistansını araştırmak ve insülin rezistansının görülme sıklığını belirlemek amacıyla planlandı.
GEREÇ VE YÖNTEM: Çalışmaya toplam 68 hasta alındı. Çalışmaya dahil edilen tüm hastaların hastaneye yatışlarından itibaren 4 hafta boyunca haftalık olarak değerlendirmeleri yapıldı. Değerlendirmede demografik bilgiler, yanık hasarının özellikleri, HbA1c, açlık serum glukoz düzeyleri, procalcitonin, insülin seviyeleri ile insülin direnci (IR) gibi parametrelere bakıldı.
BULGULAR: Hastaların yanık yaralanmaları değerlendirildiğinde; 69 (%75) hastada alev yanığı, 15 (%16.3) hastada elektrik yanığı saptandı. Çalışmaya alınan 68 hastanın sadece 25'inde bazı haftalarda IR görüldü. Sadece 11 (%16.17) hastada, hastaneye kabul edildikleri birinci günden taburcu olana kadar IR belirlendi. IR olan ve olmayan hastalar 2 grup olarak değerlendirildi, biyokimyasal parametreleri karşılaştırıldı ve glukoz ve prokalsitonin düzeyleri arasında anlamlı fark bulunamadı (p>0.05). Takip edilen tüm hastalarda ilk hafta glukoz düzeyi >100 mg/dl olarak belirlendi ancak sonraki haftalarda bu değerler normal referans aralığındaydı.
SONUÇ: Majör yanıklı hastalarda serum insülin düzeylerinin ve insülin rezistansının araştırıldığı bu retrospektif kesitsel çalışmada hastaların sadece bir kısmında insülin direncine rastlandı. İnsülin direncinin görüldüğü hastalarda ise bu durum persistant olduğuna dair yeterli kanıtlara ulaşılamadı. Sonuç olarak, Homa-IR'nin direkt yanık travmasıyla ilgisi olmadığı ve tedavinin seyri sırasında başka ek patolojilerin buna sebep olabileceği görüşündeyiz.
BACKGROUND: Many studies have reported that insulin resistance (IR) is present and persistent in patients with major burns; however, the evidence remains insufficient. This study was planned to investigate insulin levels and IR in the early post-traumatic period in patients with major burns and to determine the prevalence of IR after burn injury.
METHODS: This study included 68 patients. These patients were followed up once a week for 4 weeks after hospitalization. In the follow-up examinations, demographic and burn injury characteristics; HbA1c, procalcitonin serum glucose, and insulin levels; and IR were evaluated.
RESULTS: IR was seen in some weeks only in 25 of the 68 patients included in the study. Among all patients, IR was determined in only 11 (16.17%) patients from the 1st day of hospitalization until discharge. Patients with and without IR were evaluated as 2 groups, and their biochemical parameters were compared, and no significant difference was found between glucose and procalcitonin levels (P>0.05). Glucose levels were >100 mg/dL in the first few weeks in all patients who were followed up; however, they returned to the normal range in the following weeks.
CONCLUSION: In patients with IR, there was insufficient evidence to conclude that the condition persists. We believe that the HOMA-IR value is not directly related to burn injuries and that other additional pathologies may cause it during treatment.