AMAÇ: Motosiklet kullanımının neden olduğu ispitli tekerlek yaralanmasının görülme sıklığı artmaktadır. Bu yaralanmalar küçük yumuşak doku laserasyonundan yoğun ezilme yaralanmalarına kadar uzanır. Bu çalışmanın amacı ispitli tekerlek yaralanmalarının mekanizmasını, özelliklerini, insidansını ve tedavisini değerlendirmektir.
GEREÇ VE YÖNTEM: Çocuk cerrahisi acil servisinde Ocak 2014–Aralık 2017 tarihleri arasında başvuran, ispitli tekerlek yaralanmaları ile başvuran tüm çocukların verileri analiz edildi. Tedavi planıyla birlikte yaralanma insidansı, mekanizması ve özellikleri kaydedildi. Takipteki hastalar değerlendirilerek sonuç değerlendirildi.
BULGULAR: Çalışmaya alınan toplam hasta sayısı 120, yaralanmanın insidansı ise %21.7 idi. Yaş ortalaması 8.03±2.28 yıl idi. Yüz bir adet yaralı erkek hasta mevcuttu. Hastalar ve yolcular motosiklete ata biner gibi oturuyorlardı. Hastaların çoğu ayakkabı giyiyordu ve esasen sağ ayağın arka kısmı yaralanmıştı. Elli beş (%45.8) hastada ikinci ve 55 (%45.8) hastada üçüncü derece yaralanma görüldü. Yirmi yedi hastada (%22.5) flep kullanılması gerekti. Tüm hastalar ayaktan takip edildi.
TARTIŞMA: Bu tuzaklanma yaralanmalarının insidansının arttığına dikkat çekmekle birlikte farklı tedavi teknikleri kullanarak hastalarımızda tatmin edici sonuçlar aldık. Bu kadar feci yaralanmaları önlemek için güvenlik protokollerinin uygulanmasını öneriyoruz.
BACKGROUND: The incidence of motorcycle-induced spoke wheel injury is on the rise in our set up. These injuries range from minor soft tissue laceration to extensive crush injuries. This study aimed to evaluate the mechanism, characteristics, incidence and management of wheel spoke injuries.
METHODS: Data of all children admitted to Pediatric Surgery Emergency from January 2014 to December 2017, presenting with wheel spoke injuries were analyzed. Incidence, mechanism and characteristics of injury, along with management plan, were noted. The outcomes were assessed by evaluating patients in follow up.
RESULTS: Total study patients were 120, with an incidence of 21.7%. Mean age was 8.03±2.28 years. There were 101male patients and nine female patients. All patients were passengers and were sitting astride. Most of the patients were wearing shoes, and hindfoot area of the right foot was mainly involved. Grade 2 injury was seen in 55 (45.8%) and Grade 3 in 55 (45.8%) patients. Flap was needed in 27(22.5%) patients. All patients were mobile at the time of the follow-up.
CONCLUSION: We noted the rising incidence of entrapment injuries; however, we had a satisfactory outcome in our patients using different management techniques. We recommend the implementation of safety protocols to avoid such catastrophic injuries.