AMAÇ: İntususepsiyon, çocuklarda akut apandisitten sonra en yaygın akut karın sebebidir. İntususepsiyon deneyimlerimizi, ileo-kolik ve ince bağırsak intususepsiyonlarına yaklaşım seçeneklerini gözden geçirmeyi hedefledik.
GEREÇ VE YÖNTEM: Temmuz 2002–Eylül 2014 yılları arasında kliniğimizde intususepsiyon tanısı almış olguların kayıtları tarandı; yaş, cinsiyet, klinik bulgular, başvuru süresi, ultrasonografi bulguları ve uygulanan tedavi seçenekleri ve sonuçları değerlendirildi.
BULGULAR: Toplamda 81 olgunun 52’si erkek, 29’u kız, ortalama yaşları 10.6 aydı. İntususepsiyon 52 hastada ileokolik, 26 hastada ileoileal, üç hastada jejunojejunaldi. On dokuz (%23.5) olguda cerrahi, tümü ileokolik 45 (%55.5) olguda hidrostatik redüksiyon uygulandı. Periton irritasyonu bulgusu olmayan 17 (%21) hasta fiziksel inceleme, ultrasonografi ve klinik izleme alındı. Tamamı ince bağırsakta olan invajine segmentlerinin uzunlukları ultrasonografik olarak 1.8–2.3 cm arasında ölçülen bu hastalarda komplikasyonsuz spontan redüksiyon izlendi. Cerrahi uygulanan hastaların tümünde invajine segment en az 4 cm uzunluğundaydı. Rezeksiyon yapılan dört hastanın üçünde cerrahi öyküsü vardı.
TARTIŞMA: Periton irritasyonu bulguları olan tüm intususepsiyon olgularında tedavi cerrahidir. Diğer durumlarda, tedavi yaklaşımı açısından ince bağırsak intususepsiyonları ileokolik intususepsiyonlardan ayrı değerlendirilmelidir. İnce bağırsak intususepsiyonu 2.3 cm’den kısaysa ultrasonografi desteğiyle klinik izlem güvenlidir; 4 cm’den uzun ve geçirilmiş karın cerrahisi varsa cerrahi müdahale ön planda düşünülmelidir.
BACKGROUND: Intussusception is the second most common cause of acute abdomen in children, following appendicitis. The aim of the present study was to evaluate the experience of the authors, in an effort to promote intussusception management, especially that of small bowel intussusception.
METHODS: Records of intussusception diagnosed between July 2002 and September 2014 were evaluated in terms of patient age, sex, clinical findings, admission time, ultrasonographic findings, treatment methods, and outcomes.
RESULTS: Eighty-one patients, 52 males and 29 females, were included (mean age: 10.6 months). Intussusceptions were ileocolic (IC) in 52 cases, ileoileal (IL) in 26, and jejunojejunal ( JJ) in 3. Nineteen (23.5%) patients underwent surgery. Hydrostatic reduction was performed in 45 (55.5%) IC cases. Seventeen (21%) patients with small bowel intussusceptions (SBIs), measuring 1.8-2.3 cm in length, spontaneously reduced. All patients who underwent surgery had intussusceptums ≥4 cm. Three of the 4 intestinal resection cases had history of abdominal surgery.
CONCLUSION: If peritoneal irritation is present, patients with intussusception must undergo surgery. Otherwise, in patients with IC intussusception and no sign of peritoneal irritation, hydrostatic or pneumatic reduction is indicated. When this fails, surgery is the next step. SBIs free of peritoneal irritation and shorter than 2.3 cm tend to spontaneously reduce. For those longer than 4 cm, particularly in patients with history of abdominal surgery, spontaneous reduction is unlikely.