AMAÇ
Bu çalışmanın amacı, karın içi kullanılan Ankaferd Blood Stopper’in (ABS) periton içi yapışıklık oluşumunu arttırıp arttırmadığını ve in vivo kullanıma bağlı majör toksik etkilerini irdelemektir.
GEREÇ VE YÖNTEM
Bu deneysel çalışma, çekal abrazyon uygulanan sıçan modelinde Ankaferd solüsyonunun periton içi yapışıklık oluşumu üzerine etkisini değerlendirmek üzere dizayn edildi. Periton içi yapışıklıklar cerrahi uygulama sonrası 10. gün makroskopik ve histopatolojik inceleme ile belirlendi. Yan etki varlığını irdelemek için kan, akciğer ve karaciğer dokuları alındı.
BULGULAR
Ankaferd Blood Stopper’in kullanımı ile karın içi yapışıklık oluşumunun azaldığı görüldü. ABS uygulanmasının kan biyokimyasal incelemelerinde herhangi bir bozulmaya neden olmadığı saptandı. Ancak akciğerlerde ve bağırsakların serozal yüzeylerinde akut ve kronik enflamatuvar değişiklikler ve karaciğerde minör yapısal değişiklikler izlendi. Bu değişikliklerin hiçbiri toksik değişiklik olarak değerlendirilmedi. ABS’nin diğer etkilerinin belirlenmesi için farklı dozlarda ve farklı klinik senaryolarda ileri çalışmalara ihtiyaç vardır.
SONUÇ
Periton içi yapışıklık oluşumu ABS uygulanan grupta kontrol grubu ve SF grubuna kıyasla daha az görüldü. İntraperitoneal ABS kullanıma bağlı olarak herhangi bir toksik etki saptanmamakla birlikte bazı minör değişiklikler gözlenmiştir.
BACKGROUND
The aim of this study was to investigate whether intraabdominal Ankaferd Blood Stopper (ABS) causes increased intraabdominal adhesion formation and to determine any side effects of ABS in vivo.
METHODS
The present experimental study was designed to examine the effects of Ankaferd solution on peritoneal adhesion formation in a rat model of cecal abrasion. Intraperitoneal adhesions were assessed macroscopically and histopathologically on the 10th postoperative day. The possible adverse affects of ABS on liver and lung tissues were analyzed histopathologically, and blood chemistry was also evaluated.
RESULTS
Our study revealed that ABS reduced intraperitoneal adhesion formation in an experimental rat model. The blood chemistry was not disturbed due to ABS administration. Intraperitoneal administration of ABS led to some minor changes in the lungs and serosal surfaces of the intestines, with minor architectural changes in the liver that were not considered as toxic. Further studies with various application doses and routes with more detailed cellular analysis are thus warranted to clarify the possible pleiotropic and adverse effects of this new agent away from hemostasis.
CONCLUSION
There was less intraperitoneal adhesion formation in the ABS group than in the control group and saline group. Intraperitoneal administration of ABS has no toxic effects on blood chemistry or the lungs, kidneys and the liver, but it has some minor adverse effects.