ve ventriküler cerrahi sonrası gelişirler. Bu yazıda, toraks ön duvarında pulsasyonu kolayca görülebilen bir sol ventrikül psödoanevrizması sunuldu. Elli beş yaşındaki kadın hasta, koroner arter baypas (CABG) ve sol ventrikül gerçek anevrizma onarım ameliyatı sonrası altıncı haftada kliniğe sol toraks ön duvarında kolaylıkla görülen ve trill alınan pulsatil kitle ile başvurdu. Kontrastlı toraks tomografisinde, sol toraks ön duvarında interkostal mesafeyi aşıp cilt altı yağ dokusuna yakınlık gösteren yumuşak doku kitlesi görüldü. Sol ventrikülografide geniş bir sol venrikül apikal psödoanevrizması saptandı. Femoral kanülasyon ile kardiyopulmoner baypasa girilen hastada, endo-anevrizmorafi ve CABG x 1 ameliyatı gerçekleştirildi. Hasta 15. gün şifa ile taburcu edildi. Kontrol ekokardiyografisinde başarılı anevrizma tamiri rapor edilen hasta, ameliyat sonrası beşinci ayda olup takibi devam etmektedir. Sol ventrikül psödoanevrizması sıklıkla kalp yetersizliği ile kendini gösterir, ancak bazı hastalar nükseden taşiaritmi, tromboembolizm, progresiv dispne, non-spesifik göğüs ağrısı ya da hafif şikayetlerle başvurabilirler. Kalp cerrahisi geçirmiş ve göğüs ön duvarında pulsatil kitle şikayetiyle başvuran bir hastada mutlaka sol ventrikül psödoanevrizması ayırıcı tanıda düşünülmelidir.
Anahtar Kelimeler: Göğüs pulsatil kitle, sol ventrikül psödoanevrizma.Left ventricular pseudoaneurysms (LVPA) develop after myocardial infarction, trauma, infection and either valvular or ventricular surgery. We present here an unusual case of LVPA appearing like a pulsatile mass, which was easily seen from the chest wall. A 55-year-old woman was admitted to our clinic with a pulsatile mass and trill, easily seen on the anterior chest wall 6 weeks after coronary artery bypass graft (CABG) surgery and endoaneurysmorrhaphy operation. Contrast-enhanced tomography showed a soft tissue mass detected close to the subcutaneous fat tissue of the anterior chest wall located in the left hemithorax. Left ventriculography was consistent with a large pseudoaneurysm in the apical wall of the left ventricle. Cardiopulmonary bypass was established with femoral cannulation, and endoaneurysmorrhaphy and CABG x 1 operations were carried out. The patient was discharged home on postoperative day 15. Follow-up echocardiography showed successful repair and shrinkage of the aneurysm, and the patient remained asymptomatic without any clinical event during our follow-up. LVPA usually present with heart failure. However, some patients may have recurrent tachyarrhythmia, progressive dyspnea, nonspecific chest pain, or thromboembolism, or remain clinically silent. When a patient is seen after cardiac surgery with a pulsatile mass detected on the chest wall, LVPA should be considered in the differential diagnosis.
Keywords: Thoracal pulsatile mass, left ventricular pseudo-aneurysm.