p-ISSN: 1306-696x | e-ISSN: 1307-7945
Cilt : 30 Sayı : 12 Yıl : 2024

Hızlı Arama

SCImago Journal & Country Rank
Böbrek Nakli Sonrası Erken Dönemde Antikoagulan Kullanımına Bağlı Gelişen Duodenum İntramural Hamatomu: Olgu Sunumu [Ulus Travma Acil Cerrahi Derg]
Ulus Travma Acil Cerrahi Derg. 2018; 24(6): 594-596 | DOI: 10.5505/tjtes.2018.43637

Böbrek Nakli Sonrası Erken Dönemde Antikoagulan Kullanımına Bağlı Gelişen Duodenum İntramural Hamatomu: Olgu Sunumu

Adem Bayraktar, Leman Damla Ercan, Hüseyin Bakkaloğlu, Ali Fuat Kaan Gök, Mehmet İlhan, Ali Emin Aydın
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı, İstanbul

AMAÇ: Kadavradan böbrek nakli yapıldıktan 45 gün sonra acil cerrahi birimine akut mekanik intestinal obstrüksiyon semptomları ile başvuran 48 yaşında kadın hastayı sunmayı amaçladık.
OLGU SUNUMU: Olgumuz 48 yaşında kadın hasta. Hipertansiyon ve vezikoüretral reflüye bağlı son dönem böbrek yetmezliği nedeni kadavra vericiden böbrek nakli yapıldı. Böbrek nakli sonrası erken dönemde taşikardi nedeni ile yapılan tetkiklerinde paroksismal atrial fibrilasyon saptandı ve warfarin tedavisi düzenlendi. INR seviyesi 2,1 olan hasta fonksiyone böbrek ile taburcu edildi. Nakilden yaklaşık 45 gün sonra bulantı, kusma ve karın ağrısı şikayetleri ile acil cerrahi polikliniğine başvurdu.Batın muayesinde hafif epigastrik hassasiyet haricinde patoloji saptanmadı. Laboratuar testlerindekaraciğer ve böbrek testleri normal olan hastanın lökosit (14000 hücre/mm3) değerleri yüksek saptandı.INR: 6,2 olarak saptanan hastaya eş zamanlı taze donmuş plazma ve K vitamini verilerek INR değeri normal sınırlara düşürüldü. Ayakta direk karın grafisinde intestinal obstrüksiyon bulguları saptanan hastaya nazogastrik sonda takıldı ve yaklaşık 1500cc safralı drenajı oldu. Hastaya yapılan özofgogastroduodenoskopide duodenum 3. kıtada genişleme ve endoskopun distale geçişine izin vermeyen tam obstrüksiyon saptandı. Hastaya oral kontrastlı batın tomografisi çekildi ve duodenum 3. kıtada genişleme ve duvar kalınlık artışı saptandı. Çekilen baryumlu duodenum pasaj grafisinde verilen kontrast maddenin duodenum 3. kıtada göllendiği görüldü. Mevcut klinik tabloya INR yüksekliğine bağlı gelişmiş duodenum 4. kıtada intramural hematomun neden olduğu kabul edildi ve nazogastrik dekompresyon ile hasta takibe alındı. Takiplerinde nazogastrik sonda debisi azalan hastanın nazogastrik sondası alındı. Kademeli olarak oral gıda başlandı ve hasta tolere etti. Takiplerinde sorun olmayan hasta taburcu edildi. Nakil sonrası birinci yılında olan hastanın takiplerinde bir sorun bulunmamaktadır.
SONUÇ: Warfarin kullanımı anamnezi olan olgularda akut mekanik intestinal obstrüksiyon ve INR yüksekliği saptanması durumunda intramural hematom tanısının akla gelmesi gereksiz cerrahi girişimlerin önüne geçebilmektedir.

Anahtar Kelimeler: Böbrek Nakli, İntramural Duodenal Hematom, Antikoagülan

Duodenal intramural hematoma due to early postoperative anticoagulant treatment after a renal transplant: A case report

Adem Bayraktar, Leman Damla Ercan, Hüseyin Bakkaloğlu, Ali Fuat Kaan Gök, Mehmet İlhan, Ali Emin Aydın
Department of General Surgery, İstanbul University İstanbul Faculty of Medicine, İstanbul-Turkey

A spontaneous intramural duodenal hematoma is a rare complication in patients receiving anticoagulation therapy. Presently described
is a case of intramural duodenal hematoma in a patient with a cadaveric renal transplant who was under oral anticoagulant treatment
due to paroxysmal atrial fibrillation. The patient was admitted with intense abdominal pain, nausea, vomiting, and a total obstruction of
duodenum. After a diagnosis of intramural hematoma, a good prognosis was achieved with conservative care.

Keywords: Anticoagulant, intramural duodenal hematoma, renal transplantation

Sorumlu Yazar: Adem Bayraktar, Türkiye
Makale Dili: İngilizce
×
APA
NLM
AMA
MLA
Chicago
Kopyalandı!
ATIF KOPYALA