Giriş/Amaç:
Akut biliyer pankreatit (ABP), pankreasın şiddeti değişkenlik gösterebilen akut inflamasyonudur ve potansiyel olarak yaşamı tehdit eden komplikasyonlara yol açabilir. Şiddetli vakaların erken tanımlanması, etkili yönetim ve daha iyi hasta sonuçları için kritik öneme sahiptir. APACHE II ve Ranson gibi geleneksel skorlama sistemleri hastalığın şiddetini değerlendirmede yaygın olarak kullanılmaktadır; ancak bu sistemler karmaşık ve zaman alıcı olabilir. Bu çalışma, nötrofil-lenfosit oranı (NLR) ve platelet-lenfosit oranının (PLR), ABP şiddetini öngörmede erişilebilir biyobelirteçler olarak güvenilirliğini değerlendirmeyi ve bu oranların Balthazar derecesi ile belirlenen hastalık şiddetiyle ilişkisini incelemeyi amaçlamaktadır.
Yöntem:
Bu retrospektif çalışmada, akut biliyer pankreatit (ABP) tanısı alan 161 hasta incelendi. Nötrofil/lenfosit oranı (NLR) ve platelet/lenfosit oranı (PLR) değerleri, Balthazar derecesiyle değerlendirilen ABP şiddeti ile karşılaştırıldı. Bu inflamatuar biyobelirteçler ile hastalık şiddeti arasındaki korelasyon araştırıldı. Çalışma, Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Klinik Araştırmalar Etik Kurulu tarafından onaylanmış olup (onay tarihi: 13.03.2025, onay numarası: 54), Helsinki Deklarasyonu’na uygun olarak yürütülmüştür.
Bulgular:
Yüksek NLR ve PLR değerleri, artmış ABP şiddeti ile anlamlı şekilde ilişkili bulunmuştur. NLR ve PLR'nin her ikisi de özellikle kaynakların sınırlı olduğu ortamlarda erken risk sınıflandırmasında güvenilir biyobelirteçler olarak potansiyel göstermiştir.
Sonuç:
NLR ve PLR, ABP şiddetinin öngörülmesinde değerli biyobelirteçler olarak işlev görebilir ve özellikle ileri görüntüleme yöntemlerinin sınırlı olduğu durumlarda erken klinik karar verme sürecini kolaylaştırabilir. Bu çalışma, aynı zamanda bu biyobelirteçlerin Türkiye'deki klinik uygulamadaki önemine dikkat çekmekte ve pankreatit yönetim protokollerinin gelecekteki güncellemeleri için yol gösterici olabilir.
Background/Aim:
Acute biliary pancreatitis (ABP) is an acute inflammation of the pancreas that can vary in severity, potentially leading to life-threatening complications. Early identification of severe cases is crucial for effective management and improved outcomes. Traditional scoring systems like APACHE II and Ranson are commonly used to assess severity but can be complex and time-consuming. This study aims to assess the reliability of neutrophil-lymphocyte ratio (NLR) and platelet-lymphocyte ratio (PLR) as accessible biomarkers for predicting ABP severity and to evaluate their relationship with disease severity as determined by the Balthazar grade.
Methods:
This retrospective study analyzed 161 patients diagnosed with acute biliary pancreatitis (ABP). Neutrophil-to-lymphocyte ratio (NLR) and platelet-to-lymphocyte ratio (PLR) values were compared with ABP severity as assessed by the Balthazar grade. The correlation between these inflammatory biomarkers and disease severity was examined. The study was approved by the Ümraniye Training and Research Hospital Clinical Research Ethics Committee (approval date: 13.03.2025, approval number: 54) and was conducted in accordance with the Declaration of Helsinki.
Results:
Elevated NLR and PLR values were significantly associated with increased ABP severity. Both NLR and PLR exhibited potential as reliable biomarkers for early risk stratification, especially in resource-limited settings.
Conclusion:
NLR and PLR may serve as valuable biomarkers in predicting ABP severity, facilitating early clinical decision-making, particularly where advanced imaging is limited. This study also highlights the clinical relevance of these biomarkers within Turkey, potentially guiding future updates to pancreatitis management protocols.