AMAÇ: Ortogeriatrik popülasyonda kalça kırığı mortalite ve morbiditeye neden olan ve giderek sıklığı artan bir sağlık problemidir. Çalışmamızın amacı pertrokanterik kırık nedeniyle sadece proksimal femur çivi (PFÇ) cerrahi yöntemi ile tedavi edilmiş hastalarda; ameliyat öncesi nötrofil-lenfosit oranının (NLO) ameliyat sonrası mortalite riski için preditif bir değer olup olmadığını irdelemektir. Literatürde benzer popülasyonda planmış başka bir çalışma tespit edilememiştir.
GEREÇ VE YÖNTEM: Geriye dönük olarak planlanan çalışmamıza ulusal ortopedi kurul sertifikalı iki cerrah tarafından PFÇ yöntemi ile ameliyatı gerçekleştirmiş 55 hasta alındı. Hastalar ameliyat sonrası ilk bir yıl hayatını kaybedenler (Grup A [n=13]) ve hayatta kalanlar (Grup B [n=42]) olarak iki gruba ayrıldı. Tüm hastaların ameliyat öncesi NLO değerleri, demografik bilgileri, hastanede kalış süreleri, ameliyat sonrası yoğun bakım (POYB) ihtiyaçları ve komorbid hastalıkları kayıt altına alındı.
BULGULAR: En uzun hasta takip süresi 27 ay olan çalışmamız sonucunda her iki grup arasında; yaş, cinsiyet, vücut kitle indeksi, ameliyat öncesi American Society of Anesthesiologist (ASA) skorları, kırık tipleri, POYB ihtiyaçları, hastanede kalış süreleri ve hastaların acil servis başvurusundan ameliyathaneye alınmasına kadar geçen süre açısından anlamlı fark saptanmadı (p>0.05). Bununla birlikte anlamlı şekilde grup A hastalarında NLO değeri daha yüksek gözlenmiş (p<0.01), kestirim değer 5.25, sensitivitesi %84.6, spesifitesi %78.6 idi.
TARTIŞMA: Ameliyat öncesi NLO değerinin ortopedik cerrahlar açısından; pertrokanterik kırık nedeniyle acil servise başvuran ve PFÇ cerrahisi planlanan ortogeriatrik hastaların ameliyat sonrası mortalite riski için prediktif değişkenlerden olacağını düşünmekteyiz.
BACKGROUND: Hip fractures in the orthogeriatric population are a health problem that causes mortality and morbidity, with an increasing frequency. The present study aims to investigate whether the preoperative neutrophil-to-lymphocyte ratio (NLR) is a predictive value for the postoperative mortality risk in patients who underwent only proximal femoral nail (PFN) surgery due to pertrochanteric fractures (PTF). To our knowledge, there is not any study conducted with a similar population in the litertaure.
METHODS: Fifty-five patients who were operated on by two National Board-certified surgeons with the PFN method were included in our retrospective study. The patients were divided into two groups. Group A included the patients who lost their lives within the postoperative first year (n=13), while Group B included the survivors (n=42). Preoperative NLR data, demographic information, duration of hospitalization, postoperative intensive care requirements (ICU) and comorbid diseases of all patients were recorded.
RESULTS: In our study with a maximum follow-up period of 27 months, no statistically significant difference was found between the groups concerning age, gender, body mass index, preoperative American Society of Anesthesiologists scores (ASA), types of fractures, ICU requirements, duration of hospitalization (p>0.05). However, the NLR was significantly higher in Group A (p<0.01), with a cut-off value of 5.25, sensitivity of 84.6% and specificity of 78.6%.
CONCLUSION: We believe that the preoperative NLR is a predictive variable for orthopedic surgeons in assessing the postoperative mortality risk in orthogeriatric patients who presented to the emergency room due to PTF and were planned to undergo PFN surgery.