AMAÇ: İyi bir estetik ve fonksiyonel sonuçla başparmak defektlerinin rekonstrüksiyonu için en iyi tekniği belirlemek klinik olarak büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmada, birinci dorsal metakarpal arter flebinin (BDMAF) güvenirliliğini, çok yönlülüğünü, limitasyonlarını, avantajlarını ve fonksiyonel sonuçlarını nicel veriler ile sunmayı ve ek olarak diğer güncel cerrahi seçeneklerle karşılaştırarak başparmak defekti rekonstrüksiyonundaki sonuçlarını analiz etmeyi amaçladık.
GEREÇ VE YÖNTEM: Toplam 21 hastaya başparmak defekti rekonstrüksiyonu gerçekleştirildi. Bu hastalar etiyoloji, yaş, rekonstrüksiyon zamanlaması, flep yaşamsallığı, Semmes-Weinstein monofilament (SWM) testi, statik iki nokta ayrımı (2NA) testi, ağrı, kortikal reoryantasyon, soğuk intoleransı anketi ve Michigan el sonuçları anketi gibi parametreler ile değerlendirildiler. Fonksiyonel sonuçlar, literatürde yayınlanmış diğer güncel cerrahi seçenekler ile nicel veriler üzerinden karşılaştırılarak değerlendirildi.
BULGULAR: Ortalama takip süresi 22.3 aydı. Fleplerin ortalama ağrı skoru 0.4±0.6 idi ve hiçbir hastanın donör bölgesinde ağrısı yoktu (aralık, 0–10). Duyusal sonuç, statik 2NA testine dayanarak “iyi” (8.6 mm) olarak bulundu. Ortalama SWM testi skoru 4.02 g idi. Hasta memnuniyeti ise Michigan el sonuçları anketine göre 4.6 idi (aralık, 0–5). Soğuk intolerans anketi skorlarına göre hastalar, hafif soğuk intoleransa sahipti (ortalama, 10.5; aralık 0–100). Hastaların %81’inde tam kortikal reoryantasyon olduğu görüldü.
TARTIŞMA: Sonuçlarımız ışığında bakıldığında, başparmak defekti innervasyonunun BDMAF ile restorasyonunda yüksek memnuniyet oranları görülmektedir. Bu teknikteki herhangi bir mikrocerrahi damar veya sinir onarımının olmaması ameliyatı kolaylaştırır, cerrahi süreyi kısaltır ve morbiditeyi azaltır. Böylelikle bu yaklaşım, daha komplike durumlar için mikrocerrahi seçenekleri potansiyel alternatif yaklaşımlar olarak rezerve etmiş olur. Bu doğrultuda düşünüldüğünde BDMAF, kompleks başparmak defektleri için çok çeşitli modifikasyonlara sahip, etkili bir fleptir ve cerrahların bu defektlerde hangi tekniğin kullanılacağını seçerken, tekniklerin klinik sonuçlar açısından birbirlerine üstünlükleri olup olmadığını ve artabilecek cerrahi süreyi göz önünde bulundurmaları gerektiği sonuçlarına varılabilir.
BACKGROUND: It is clinically vital to determine the best technique to reconstruct thumb defects with satisfactory esthetic and functional outcomes. We aimed to quantitatively present the safety, versatility, limitations, advantages, and functional results of the first dorsal metacarpal artery flap (FDMAF) and evaluate its outcomes in thumb defect reconstruction by comparing it with the other current surgical options.
METHODS: A total of 21 patients underwent thumb defect reconstruction. They were evaluated with the following parameters: Etiology, age, timing of reconstruction, flap vitality, Semmes-Weinstein monofilament (SWM) test, static two-point discrimination (2PD) test, pain, cortical reorientation, cold intolerance questionnaire, and Michigan hand outcomes questionnaire. Their functional outcomes were evaluated by comparing their scores with the other current surgical options published in the literature.
RESULTS: The mean follow-up period was 22.3 months. The mean pain score of the flap was 0.4±0.6 and no patient had pain in the donor area (range, 0–10). The sensory outcome was “good” (8.6 mm) based on the static 2PD test. The mean SWM test score was 4.02 g. Patient satisfaction was 4.6 according to the Michigan hand outcomes questionnaire (range, 0–5). The cold intolerance questionnaire scores showed that the patients had mild cold intolerance (mean, 10.5; range 0–100). Complete cortical reorientation was seen in 81% of the patients.
CONCLUSION: Restoration of the innervation of thumb defects is possible with the FDMAF with high satisfaction rates based on our results. The absence of the microsurgical vessel or nerve repair facilitates the surgery, shortens its duration, and reduces morbidity, reserving the microsurgical options for more complicated cases. Therefore, it can be concluded that the FDMAF is an effective flap with great modifications for complicated thumb defects but surgeons should consider their clinical outcomes and prolonged surgery when choosing which technique to be used.