AMAÇ: İyatrojenik safra yolu yaralanmalarını, nadir görülen bir komplikasyon olup erken tanınmadığında yüksek morbidite ve mortaliteye neden olur. Tedavisi, yaralanma boyutu ve yaralanmanın fark edilmesine dek geçen süreye göre değişmekle birlikte, çoğunlukla endoskopik ve perkütan girişimler yeterli olmaktadır. Fakat bu tedaviler sonrasında ilerleyen yıllarda biliyer striktür, tekrarlayan kolanjit atakları ve hatta siroz gibi majör komplikasyonlara neden olabileceği unutulmamalıdır. Bu yazımızda postkolesistektomi biliyer kaçaklara yaklaşımımızı ve literatür eşliğinde tedavi yönetimini sunmayı amaçladık.
GEREÇ VE YÖNTEM: Ocak 2015–Temmuz 2019 tarihleri arasında biliyer kaçak nedeniyle tedavi ettiğimiz 105 hastanın dosyası geriye dönük olarak değerlendirildi. Hastaların çoğunluğunu, dış merkezde kolesistektomi geçirip, biliyer kaçak saptanması üzerine kliniğimize sevk edilenler oluşturmakta idi. Hastalar kaçak yeri ve miktarına göre belirlenen Strasberg sınıflandırmasına göre gruplandırıldı.
BULGULAR: Çalışmaya alınan 105 hastanın 55’i erkek, 50’si kadın olup ortalama yaş 55.2±16.26 yıl (21–93 yıl) idi. Strasberg sınıflamasına göre; 57 hastada tip A, 1 hastada tip B, 3 hastada tip C, 29 hastada tip D ve 15 hastada tip E yaralanma mevcut idi. Seksen beş hasta endoskopik ve girişimsel radyolojik yöntemlerle başarı ile tedavi edilirken, 20 hastaya cerrahi girişim yapıldı.
TARTIŞMA: Biliyer kaçaktan şüphelenilen her hastada, ayrıntılı tarama ve uygun tedavi morbidite ve mortalitede önemli bir düşüş sağlar. Bu sebeple, erken tanı hem erken hem de geç dönem sonuçlar açısından çok önemlidir.
BACKGROUND: Iatrogenic biliary tract injury (BTI) is a rare complication but has high risks of morbidity and mortality when it is not early noticed. Although the treatment varies depending on the size of injury and the time until the injury is noticed, endoscopic and percutaneous interventions are usually sufficient. However, it should be remembered that these interventions may cause major complications in the following years, such as biliary stricture, recurrent episodes of cholangitis and even cirrhosis. In this paper, we aimed to present our approach to BTI following cholecystectomy and our treatment management in the light of the literature.
METHODS: The medical records of 105 patients who were treated for BTI between January 2015 and July 2019 were evaluated retrospectively. The majority of the patients consisted of the patients who underwent cholecystectomy at an external medical center and were referred to our clinic due to biliary leakage (BL). Patients were grouped according to Strasberg classification determined by the place of leakage.
RESULTS: Among 105 patients included in this study, 55 were male, and 50 were female. Mean age was 55.2 ±16.26 years (range, 21–93 years). According to Strasberg classification, type A, B, C, D and E injuries were detected in 57, 1, 3, 29 and 15 patients, respectively. Eighty-five patients were successfully treated with endoscopic and percutaneous interventions, while 20 patients underwent surgery.
CONCLUSION: In all patients with suspected BTI, a detailed screening and appropriate treatment provide a significant decline in morbidity and mortality. Therefore, early diagnosis is very important for both early and late outcomes.