AMAÇ
Yeni Türk Ceza Kanununda adli raporlarda yaşamı tehlikeye sokan durumların bildirilmesi istenilmektedir. Çalışmamızda anatomik travma skorları (ISS, TRISS) ile fizyolojik (RTS) travma skorları mortalite riskleri açısından karşılaştırıldı.
GEREÇ VE YÖNTEM
Çalışma verileri 2007 yılında GATA Acil Tıp Anabilim Dalı Acil Servisi’ne müracaat eden ve adli rapor düzenlenen olguların retrospektif dosya taramalarından elde edildi. Olguların yaş, cinsiyet, müracaat ettikleri mevsim, 24 saat içinde müracaat ettikleri zaman dilimi kaydedildi. Tüm bu parametreler ile hayati tehlike varlığı ve mortalite arasında ilişkiler kuruldu.
BULGULAR
Üç yüz yetmiş üç olguya ait adli raporun %6,16’sında “yaşamı tehlikeye sokan durum”ların (YTSD) belirtildiği, verilerde mortalite oranının ise %1,34 olduğu saptandı. Travma nedenleri incelendiğinde, ateşli silah yaralanması ile delici kesici alet yaralanmasına bağlı rapor düzenlenen olguların travma skorlarının istatistiksel olarak anlamlı farklılık yarattığı görüldü (p<0,001). ROC eğrisi ile analizde, ISS ve TRISS değerlerinin RTS’ye göre üstünlüğü görülmedi (ISS: 0,968, TRISS: 0,922, RTS: 0,196). Mortaliteyi tahmin etmede de; ISS, TRISS ve RTS travma skorlarının değerleri arasında bir fark olmadığı saptandı (ISS: 0,992, TRISS: 0,0995, RTS: 0,005).
SONUÇ
YTSD kararları için kullanılan fizyolojik ve anatomik skorlama sistemlerinin mortaliteyi ön görmesi bakımından birbirlerine üstünlük sağlayamadıkları kanaatine varılmıştır.
BACKGROUND
The Turkish Penalty Law has recently been changed. The novel law asks the practitioner to report if there is any ‘Situation Placing a Life in Danger ’. Herein, we evaluate the anatomic (ISS, TRISS) and physiologic (RTS) trauma scores assessing mortality.
METHODS
Study data were obtained from a retrospective chart screening of cases who were accepted to the emergency department in GATA Faculty of Medicine in 2007 and from archived forensic reports. Demographic features and the time period of admittance were recorded. Trauma scores were calculated. All parameters were evaluated with the reported condition of “life threat” and mortality.
RESULTS
Forensic reports were completed for 373 patients and 6.16% of them were noted as being in a life-threatening condition. Mortality rate was 1.34%. A significant rate of trauma patients suffered from firearm injury and stab wounds (p<0.001). There was no statistical difference between ISS, TRISS and RTS with respect to predictive value of a ‘life-threatening condition’ (Area under curve [AUC] in the receiver operating characteristic [ROC] curve analysis: ISS: 0.968, TRISS: 0.922, RTS: 0.196). There was also no statistical difference between ISS, TRISS and RTS scores regarding mortality prediction (AUC in the ROC analysis: ISS: 0.992, TRISS: 0.0995, RTS: 0.005).
CONCLUSION
We assume that there is no difference between physiologic and anatomic scoring systems to predict mortality for deciding a life-threatening condition.