AMAÇ: Pelvik yaralanmaların büyük çoğunluğu yaşamı tehdit etmemesine rağmen, ilişkili yaralanmaların heterojen doğası sebebiyle, açıklığa kavuşmasına ihtiyaç vardır. Bu çalışmanın amacı, kapalı pelvik travmalı hastalarda ilişkili pelvik ve ekstra pelvik organ yaralanmalarını araştırmaktır.
GEREÇ VE YÖNTEM: Bu geriye dönük çalışma, acil servise pelvik kırık tanısı ile başvuran 471 erişkin hasta ile yapıldı. Kırık tipi, eşlik eden viseral organ yaralanmaları, demografik veriler, operasyon şekli, mortalite oranları kaydedildi ve istatistiksel olarak analiz edildi.
BULGULAR: AO sınıflamasına göre genel cerrahi kliniği veya diğer cerrahi klinikler tarafından yapılan operasyonların oranı istatistiksel olarak farklılık göstermemiştir (p=0.118). A0-A2, A3 ve B1 kırık tiplerinde, genel cerrahi kliniğinin operasyon oranı anlamlı bir farklılık göstermemiştir. Bununla birlikte, ekstrapelvik cerrahi geçiren hastaların çoğu AO A2 ve A3 gibi hafif şiddetteki pelvik travmalı hastalardı. Toplamda 31 hasta hayatını kaybetti, bunların 17’si AO-A2 tipi kırığı olan hastalardı. Ortopedi dışı ameliyat olanlar ile normal abdominal ultrasonografi sonuçları arasında anlamlı bir fark olduğu saptandı (p<0.001). Yapılan tüm tip ameliyatlar ve normal abdominal bilgisayarlı tomografi sonuçları arasında (p=0.215) anlamlı bir fark yoktu.
TARTIŞMA: Pelvis kırığı olan hastaların yönetiminde, türüne ya da evresine bakılmaksızın, ilişkili yaralanmaların gözden kaçırılmamasına dikkat edilmelidir. Hastanın hemodinamik durumu stabilize edildikten sonra erken kan ve görüntüleme testleri yapılmalıdır.
BACKGROUND: In most respects, the vast majority of pelvic injuries is not of a life-threatening status, but co-presence of other injuries needs to be diagnosed. This study aims to evaluate associated pelvic and extra-pelvic visceral organ injuries of the patients with closed pelvic fractures.
METHODS: This retrospective study was conducted with 471 adult patients who had been admitted to our Emergency Service with the diagnosis of pelvic fractures. Type of fractures, accompanying visceral organ injuries, the demographic data, type of operation, mortality rates were recorded and analysed statistically.
RESULTS: The rate of operations carried out by the general surgery clinic or other surgical clinics in each type of fracture according to AO classification did not differ (p=0.118). In patients with A2, A3 and B1 types of fractures, the operation rate of general surgery clinic did not show a significant difference. However, most of the patients who had extrapelvic surgery were in the mild severity pelvic trauma, such as AO A2 and A3. A total of 31 patients were ex-patients, 17 of whom had AO-A2 type of fractures. The findings showed that there was a significant difference between abdominal ultrasonography outcome that was normal and non-orthopedic surgery types (p<0.001). There was no significant difference between the types of surgery performed and Abdominal CT outcome, which was normal (p=0.215).
CONCLUSION: In the management of patients with pelvic fractures irrespective of its type or grade, the findings suggests that greater attention should be paid to not to overlook the associated injuries. Early blood and imaging tests are encouraged after the patient’s hemodynamic status is stabilized.