AMAÇ: Akut kolesistit (AK) safra kesesinin akut enflamatuvar hastalığıdır ve akut karın ağrısının en yaygın sebeplerinden biridir. Hastaneye kabulde AK şiddetini belirlemek en etkili tedavi yöntemini seçmek ve hayati prognozu tahmin etmek için son derece önemlidir. Bu çalışmanın amacı, immatür granülosit yüzdesinin (IG%) AK şiddetini derecelendirmedeki etkinliğini araştırmaktır.
GEREÇ VE YÖNTEM: Bu geriye dönük çalışma AK tanısıyla hastaneye yatırılan 528 hasta üzerinde yapıldı. Hastaların demografik verileri, beyaz küre sayısı (WBC), nötrofil lenfosit oranı (NLR), IG% ve C-reaktif protein (CRP) düzeyleri ve görüntüleme bulguları kaydedildi. Ayrıca hastaların hastanede kalma süreleri tespit edildi. AK şiddetini derecelendirmek için Tokyo Kılavuzları kullanıldı. Bu derecelendirmeye göre hastalar grade 1 (hafif), grade 2 (orta) ve grade 3 (şiddetli) AK olarak üç gruba ayrıldı. Gruplar arasındaki farklar istatistiksel olarak analiz edildi.
BULGULAR: Hafif AK grubunda 386 (%73.1), orta AK grubunda 102 (%19.3) ve şiddetli AK grubunda 40 (%7.6) hasta mevcuttu. Hafif AK’yı orta ve şiddetli AK’dan ayırmada WBC, NLR, CRP ve IG% anlamlı parametreler idi. Ancak orta AK’yı şiddetli AK’dan ayırmada sadece IG% anlamlı parametre idi. Ayrıca IG%’sinin hafif ve orta AK’lı hastaları şiddetli hastalardan ayırma gücü diğer parametrelerden önemli ölçüde daha yüksek idi.
TARTIŞMA: Artmış IG% AK şiddetinin erken tespitinde etkili ve güvenilir bir tahmin edici olarak görülmektedir.
BACKGROUND: Acute cholecystitis (AC) is an acute inflammatory disease of gallbladder and it is one of the most common causes of acute abdominal pain. Determining the severity of AC at hospital admission is extremely important to choose the most effective treatment method and predict vital prognosis. The aim of this study was to investigate the effectiveness of immature granulocyte percentage (IG%) in grading AC severity.
METHODS: This retrospective study was carried out on 528 patients hospitalized due to AC diagnosis. Demographic data, white blood cell (WBC) count, neutrophil lymphocyte ratio (NLR), IG%, C-reactive protein (CRP) levels, and imaging results of patients were recorded. Furthermore, patients’ length of hospital stay was determined. Tokyo Guidelines were used to grade AC severity. According to this grading, patients were classified into three groups as grade 1 (mild), grade 2 (moderate), and grade 3 (severe) AC. Differences among groups were analyzed statistically.
RESULTS: There were 386 patients (73.1%) in the mild AC group, 102 patients (19.3%) in the moderate AC group, and 40 patients (7.6%) in the severe AC group. WBC, NLR, CRP and IG% were significant parameters in discriminating mild AC from moderate and severe AC. However, only IG% was a significant parameter in discriminating moderate AC from severe AC. Moreover, the power of IG% to discriminate between patients with mild and moderate AC and those with severe AC was dramatically higher than the other parameters.
CONCLUSION: Increased IG% is seen as an effective and reliable predictor in the early determination of AC severity.