AMAÇ: COVID-19 salgını sağlık sistemini öngörülemeyecek düzeyde etkilemektedir. Kısıtlamalar ve önlemler, acil servislere hasta kabullerinin hacmi ve niteliği üzerinde önemli etkilere yol açmıştır. Bu çalışmada, önceki yıla göre, pandeminin genel cerrahi servisine kabul edilen acil vakaların sayısında değişikliğe ve daha kötü hasta sonuçlarına neden olacağı varsayımında bulunduk.
GEREÇ VE YÖNTEM: Pandeminin ilk altı ayında ve 2019 yılının aynı döneminde acil genel cerrahi başvurularının geriye dönük analizi yapıldı. Demog-rafik bilgiler, laboratuvar değerlendirmeleri, tanı, tedavi stratejileri ve ameliyat sonrası hasta sonuçları analiz edildi.
BULGULAR: Altı aylık iki dönem sürecinde 761 hasta genel cerrahi servisine kabul edildi (sırasıyla, 392 ve 369). Bu sonuç, hasta kabullerinde %5.9’luk bir azalma olduğunu gösterdi. Ancak pandeminin ilk iki ayında acil genel cerrahi başvurularında sırasıyla %37.1 ve %43.7 azalma görüldü. İki dönem karşılaştırıldığında, demografik özellikler, laboratuvar sonuçları, acil cerrahi hastalıkların insidansı, tedavi stratejileri ve hastanede kalış süreleri açısından önemli bir fark saptanmadı. Akut apandisit, kolesistit ve bağırsak tıkanıklığı pandemide en sık görülen üç acil cerrahi durumdu. Bununla birlikte, her acil cerrahi durum ayrı ayrı değerlendirildiğinde de dönemler arasında hasta sonuçları açısından anlamlı bir fark saptanmadı. TARTIŞMA: Pandeminin, genel cerrahi başvurularını iki aylık önemli bir azalmanın ardından artan bir eğilim sergileyerek dalgalı bir modelle etkilediği görülmektedir. Bu bulgular, hastaların başvurularında bir gecikme olduğunu düşündürse de endişelerin aksine, iki dönem arasında hasta sonuçları açısından bir fark yoktur. Bu çalışma, bu tür olağandışı koşullarda acil cerrahi durumlar için yönetim stratejilerine bir bakış açısı sağlamaktadır.
BACKGROUND: The COVID-19 pandemic has affected the health-care system unpredictably. Restrictions and precautions have had a significant impact on the volume and nature of admissions in emergency services. In this study, we hypothesized that the pandemic would result in a change in the number of emergencies admitted to the general surgery inpatient service and a worse patient outcome compared to the previous year.
METHODS: A retrospective analysis of emergency general surgical admissions during the first 6 months of the pandemic and the same period in 2019 was conducted. Demographics, laboratory assessments, diagnosis, treatment strategies, and postoperative out-comes were analyzed.
RESULTS: 761 patients were admitted to the general surgery service during two 6-month periods (392 vs. 369, respectively). This represented a 5.9% reduction in admissions. However, in the first 2 months of the pandemic, the number of emergency general surgical admissions decreased by 37.1% and 43.7%, respectively. Comparison of periods demonstrated no significant differences in demograph-ics, laboratory values, incidence of emergencies, treatment strategies, and hospital stay. Acute appendicitis, cholecystitis, and bowel obstruction were the three most common surgical emergencies in the pandemic. However, there was no significant difference in outcomes between the periods when each surgical emergency was evaluated separately.
CONCLUSION: Pandemic appears to affect general surgical admissions with a fluctuating pattern, an increasing trend following a sig-nificant 2-month decrease. These findings suggest that patients presented with a delayed presentation; however, contrary to concerns, there was no difference in patient outcomes between the two periods. This study provides a perspective in management strategies for surgical emergencies in such unusual conditions.