AMAÇ: Kırıklar, pediatrik ortopedi uygulamasında sık görülen ekstremite yaralanmalarıdır. Bu çalışmanın amacı, çocuk ekstremite kırıkları ile görme bozuklukları arasındaki ilişkiyi belirlemektir.
GEREÇ VE YÖNTEM: Düşme sonrası ekstremite kırığı nedeniyle acil ile ortopedi ve travmatoloji polikliniğine başvuran 30 çocuk hasta çalışmaya alındı. Kırık tedavisi sonrası hastalar taburculuk öncesi veya taburculuk sonrası ilk poliklinik takibinde göz bulguları açısından değerlendirildi. Göz has-talıkları polikliniğine rutin muayene için başvuran yaş ve cinsiyet uyumlu, sağlıklı 30 çocuk da kontrol grubu olarak alındı. Tüm katılımcılara sikloplejik refraksiyon, görme keskinliği seviyeleri ve yakın stereopsis ölçümü dahil olmak üzere kapsamlı bir oftalmolojik muayene yapıldı.
BULGULAR: Her iki grupta da erkek katılımcı sayısı daha fazlaydı. Gruplar arasında yaş ve cinsiyet dağılımı açısından anlamlı fark yoktu. En sık üst ekstremite kırıklarının distal radius (%52) ve distal humerus kırıkları (%28) olduğu görüldü. Gözlük gerektiren kırma kusuru olan hasta sayısı kırık grubunda anlamlı olarak daha yüksekti (p=0.039). Daha iyi olan gözün görme keskinlikleri değerlendirildiğinde, kırık grubunda ortalama görme keskinliği anlamlı olarak daha düşüktü (p=0.016). Ortalama stereopsis de çalışma grubunda önemli ölçüde daha düşüktü (<0.001). İkili lojistik reg-resyon analizi modelinde, düşük stereopsis seviyelerinin, pediatrik ekstremite kırığı riski ile ilişkili olduğu bulundu (%95 GA: 1.056–1.385; p=0.006). TARTIŞMA: Çalışmamız, düşük enerjili pediatrik ekstremite kırıklarının tedavi gerektiren görme bozukluğu olan çocuklarda daha sık olduğunu ve düşük stereopsisin kırık için risk faktörü olduğunu göstermiştir. Sonuç olarak, çocuklarda düzenli göz muayeneleri ve görme bozukluklarının erken tedavisi, düşmeye bağlı yaralanmaların önlenmesine yardımcı olabilir.
BACKGROUND: Fractures are common extremity injuries in pediatric orthopedic practice. The aim of this study is to determine the relationship between pediatric extremity fractures and visual impairments.
METHODS: Thirty pediatric patients who were admitted to the emergency and orthopedics and traumatology clinic due to an extremity fracture after a fall were included in the study. Following fracture treatment, the patients were evaluated in terms of ocu-lar findings before discharge from the hospital. Thirty age- and sex-matched healthy children who presented to the ophthalmology department for routine care were also recruited as the control group. All participants underwent a comprehensive ophthalmologic examination, including cycloplegic refraction, visual acuity levels, and near stereoacuity measurement.
RESULTS: The number of male participants was higher in both groups. There was no significant difference between the groups in terms of age and gender distribution. The most common upper extremity fractures were observed to be distal radius (52%) and distal humerus fractures (28%). The number of patients who had a refractive error that required spectacles was significantly higher in the fracture group (p=0.039). When the visual acuity levels of the better eye were evaluated, the mean visual acuity was significantly lower in the fracture group (p=0.016). The mean stereoacuity was also significantly lower in the study group (<0.001). In the binary logistic regression analysis model, low stereopsis levels were associated with the risk of pediatric extremity fractures (95% CI: 1.056–1.385; p=0.006).
CONCLUSION: Our study showed that low-energy pediatric extremity fractures are more common in children with visual im-pairments that require treatment, and low stereopsis is a risk factor for fractures. Consequently, regular eye examinations and early treatment of visual impairments in children may help to prevent fall-related injuries.