AMAÇ: Türkiye, bombalama ve ateşli silah eylemleri gibi terörist saldırılarından kaynaklanan askeri ve sivil kitlesel yaralanmalar konusunda deneyimli bir ülkedir. Bu çalışmada, 15 Temmuz 2016’da gerçekleşen darbe girişiminde, ön planda ateşli silah yaralanmaları nedeniyle hastanemize başvuran hastaların ve hasta akışının özelliklerini araştırmayı amaçladık.
GEREÇ VE YÖNTEM: Bu tanımlayıcı, geriye dönük çalışmamıza 15 Temmuz 2016 tarihinde darbe girişimi sırasında yaralanan ve acil servisimize başvuran toplam 50 hasta alındı. Hastaların demografik özellikleri, anatomik yaralanma bölgeleri, ameliyat sonrası klinik sonuçları ve hastanede yatış özellikleri araştırıldı. Yaralanma şiddetini ölçmek için Glasgow Koma Skoru (GCS), Travma ve Yaralanma Şiddet Skoru (TRISS), Kısaltılmış Yaralanma Skoru (AIS), Düzeltilmiş Travma Skoru (RTS) ve Yaralanma Şiddet Skoru (ISS) kullanıldı.
BULGULAR: Hastaların tamamına yakını erkekti (49: 1). En sık yaralanma, ekstremite yaralanmasıydı (%53). Acil servisten taburcu edilen hastalar ile hastaneye yatırılan hastaların RTS, GCS ve TRISS skorları ortalamaları arasında istatistiksel anlamlı bir fark saptanmazken (p>0.05), ISS skoru hastanede yatanlarda daha yüksek saptandı (p<0.001). Takip ve/veya cerrahi girişim nedeniyle hastaneye yatırılan toplam 33 (%66) hastanın beşi (%10) 14 günden uzun süre hastanede takip edildi. Acil serviste 12 personelin çalıştığı ilk dönemde ISS skor ortalaması 5.75±8.26 olan sekiz hasta başvurdu. Bu hastaların üçü (%37.5) hastaneye yatırıldı. İki saat içinde acil servise gönüllü olarak 63 sağlık çalışanı ulaştı. Acilde 75 personelin çalıştığı dönemde ISS skor ortalaması 7.76±8.29 olan 42 hasta başvurdu. Otuz hastanın yatışı yapıldı (%71.4). İlk ve ikinci grubun hastanede yatış süreleri (HYS), sırasıyla 11.19±12.32 gün ve 9.16±9.21gün olarak saptandı. Personel sayısının artmasıyla HYS’de azalma görüldü ancak bu azalma istatistiksel olarak anlamlı değildi (p=0.725).
TARTIŞMA: Her afetin yönetimi kendine özgüdür. Ateşli silah yaralanması hazırlıklarında hastanenin yüklenme kapasitesine ve hastaların hastanede uzamış yatış süresine odaklanılmalıdır. Çalışmamızda, gönüllü personellerin acil servise ulaşması ile birlikte ISS skorları yüksek olan yaralıların hastanede kalış sürelerinin kısaldığı tespit edilmiştir. Kitlesel olaylarda, acil sağlık hizmetlerinin standart operasyonel prosedür eğitimi almış gönüllülerle artacağına inanıyoruz. Hastane afet planları, sadece acil servisler için değil tüm hastane için yeniden düzenlenmelidir.
BACKGROUND: Turkey is an experienced country for both military and civilian mass casualties that arise from explosions and shootings by various terrorist groups. In this study, we aimed to investigate the characteristics of patient flow admitted to our hospital caused by primarily gunshot wounds during the coup attempts on the 15th of July.
METHODS: This descriptive, retrospective study included a total of 50 patients who were injured during a coup attempt on the date of July 15, 2016, and admitted to our emergency department (ED). Demographic characteristics, anatomical injury sites, postoperative clinical outcomes, and hospitalization settings were recorded. The Glasgow Coma Scale (GCS), Trauma and Injury Severity Score (TRISS), Abbreviated Injury Scale (AIS), Revised Trauma Score (RTS) and Injury Severity Score (ISS) were used to measure the severity of injuries.
RESULTS: A total of 63 medical personnel voluntarily reached the ED within two hours. Extremity injuries were the most common injuries. The mean RTS, GCS, and TRISS scores did not differ significantly between the patients discharged from the ED and the patients who were hospitalized (p>0.05). However, there was a statistically significant difference in the ISS scores (p<0.001, independent t-test). There was no statistically significant difference in the GCS and RTS scores between the discharged and hospitalized patients, although the ISS scores were higher in hospitalized patients (p>0.05 and p<0.001, respectively). A total of 33 patients (66%) were admitted to the hospital for follow-up and/or surgical intervention. Five (10%) of the patients were hospitalized for more than 14 days.
CONCLUSION: The management of each disaster is unique. Armed conflicts result in gunshot wounds, and preparations must be focused on surge capacity and a prolonged hospital stay of the patients. In our study, the length of stay in the hospital decreased after the arrival of volunteer staff to the ED, but we should note that the ISS increased. Hospital disaster plans should be reorganized not only for ED but also for the whole hospital.