AMAÇ
Temporal kemik kırığı olan hastalarda etyoloji, otolaringolojik semptom ve bulguların radyolojik değerlendirmeleri, tedavi yaklaşımları ve sonuçlar değerlendirildi.
GEREÇ VE YÖNTEM
Yetmiş yedi temporal kemik kırığı olgusu, yaş, cinsiyet, kırığın yeri, kırığın etyolojisi ve kanlı otore, timpanik membran perforasyonu, serebrospinal otore, işitme kaybı, hemotimpanum, fasiyal ve diğer kraniyal sinir paralizilerinin varlığı ve bilgisayarlı tomografi sonuçları yönünden geriye dönük olarak değerlendirildi.
BULGULAR
Olgularda kırıkların %55’i trafik kazası sonucu meydana gelmişti ve çoğunluğu erkekti (%76,6). Otolaringolojik bulgular sıklık sırası ile erken dönem iletim tipi işitme kaybı (%65,8), kanlı otore (%61,2), hemotimpanum (%58,5), timpanik membran perforasyonu (%25,6), fasiyal sinir paralizisi (%12,3), serebrospinal otore (%8,5) ve sensörinöral işitme kaybı (%5,4) idi. Kırıkların çoğu petroz (%65,8) ve uzunlamasına tip (%51,2) idi.
SONUÇ
Bu araştırmada 77 temporal kemik kırığı hastasında sıklık sırası ile otolaringolojik bulguları ve tedavi yaklaşımımızı literatür bulguları ile karşılaştırıp tartıştık. Temporal kırıklarda sistematik bir değerlendirme ve tedavi için bir algoritma oluşturduk.
BACKGROUND
We aimed to evaluate the etiologies, otolaryngological features, radiological findings, management strategies, and outcomes of temporal bone fractures.
METHODS
Seventy-seven temporal bone fracture cases were retrospectively evaluated for age and gender distribution, side of the fracture, etiology of injuries, the presence of blood otorrhea, tympanic membrane perforation, cerebrospinal fluid otorrhea, hearing loss, hemotympanum, and facial or other cranial nerve palsies, and computerized tomography reports.
RESULTS
Nearly 55% of the cases were caused by traffic accidents and were predominantly male (76.6%). Otolaryngological presentations in order to frequency were early conductive hearing loss (65.8%), blood otorrhea (61.2%), hemotympanum (58.5%), tympanic membrane perforation (25.6%), facial nerve paralysis (12.3%), cerebrospinal fluid otorrhea (8.5%), and sensorineural hearing loss (5.4%). Most of the fractures were petrous (65.8%) and longitudinal type (51.2%).
CONCLUSION
In this research, otolaryngological findings in order of frequency and treatment approaches were compared with literature findings and discussed in 77 temporal bone fracture cases. We formed a management algorithm for the systematic evaluation and treatment of temporal fractures.